Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca Ahmet Mahmut Ünlü

Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca

Liste Fiyatı : 100,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 12,22TL
Satış adedi : 4
9786056404627
362579
Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca
Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca
100.00

Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca Efendi


Bilindigi üzere, insanın ilmihâlini ögrenmesi farzdır. Nitekim Enes Ibni Mâlik (Rahıyallahu anh)
dan rivayet edilen:
'' Ilim aramak her müslüman üzerine farzdır.'' hadîs-i serîfî de bu manadadır. Gerçi hadîs-i serîfte:
'' Tahsili farz oldugu bildirilen ilim'den hangi bilgilerin kastedildigi ma'lumdur.
Zira kisinin her ilim dalında çalısması mümkün degildir. Farz olan bir seyi yapmamak ise, azabı
mucip bir haramdır.
Dolayısıyla bu takdirde bütün mü'minler farz olan bir ibadeti terk etmekle haram islemis sayılırlar
ve bundan, hepsinin azaba müstahak olması gibi bir batıl netice çıkar.


Muhterem kardeşlerim!
Bilindiği üzere, insanın ilmihâlini öğrenmesi farzdır. Nitekim Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen:
"İlim aramak her müslüman üzerine farzdır.”
(İbni Mâce, Mukaddime: 17 No:224, 1/81, Taberânî, el-Mu'cemii'lKebîr, No: 10439, 10/195, Beyhakî, Şu'abıı'l-İman, No: 1666, 1667, 2/254) hadîs-i şerifi de bu manadadır.
Gerçi hadîs-i şerifte: ‘Tahsili farz olduğu bildirilen ilim”den hangi bilgilerin kastedildiği yolunda müteaddit yorumlar yapılmıştır. Çünkü bu kelime ile bütün ilimlerin kastedilmediği ma'lumdur.
Zira kişinin her ilim dalma çalışması mümkün de­ğildir. Farz olan bir şeyi yapmamak ise, azabı mucip bir haramdır.
Dolayısıyla bu takdirde bütün mü'minler farz olan bir ibadeti terk etmekle haram işlemiş sayılırlar ve bundan, hepsinin azaba müstahak olması gibi bir batıl netice çıkar.
Allâh-u Te'âlâ kullarına tâkatlan dışında bir teklif (güçlerinin yetmeyeceği bir yükümlülük) vermediği­ne göre, bu manada ilim aramasorumluluğunu kulla­rına yüklemediği anlaşılıyor. Bu sebeple İslam âlim­leri, buradaki ilimle ne kastedildiği hususunda çeşitli yorumlarda bulunmuşlardır.
Sindî (Rahimehullah) bu yorumlan şöyle naklediyor: Abdullâh ibni Mübarek (Radıyallahu Anh) dan bu hadi­sin açıklamasınıistediklerinde:
"Hadîsin manası halkın sandığı gibi değildir. Mak­sat şudur: Kişinin dînî bir mesele hakkında müşkilatı olduğu zaman bunu halletmek için soruşturması ve öğrenmesi farzdır” demiştir.
Beyzavî (Rahimehullah) da: "Buradaki ilimden murad, kâinatın yaratıcısını tanımak, onun birliğini ve Rasûlüllâh (Sallallalm Aleyhi ve Sellem)'ın peygamber­liğini bilmek ve namazın nasıl ve ne gibi hükümler çerçevesinde kılınacağına dair bilgilerdir” demiştir.
Sevrî (Rahimehullah) ise: "Bu ilimden maksat; bil­memesihalinde kulun mazur sayılmadığı bilgilerdir” demiştir.
Beyhakî (Rahimehullah) da: "Ergenlik çağına varıp akıllı olan kişinin normal olarak bilmesi beklenen ve bilmemesi düşünülemeyen genel dînî bilgiler burada kastedilmiş olabilir.
Yahut faydalı olan ve ihtiyaç duyulan ilimlerin hepsi kastedilebilir.
Her ilim dalında ihtiyacı karşılayabilecek bir ce­maat temîni ve farz-ı kifâyenin îfasının sağlanması sorumluluğu bu hadiste bütün Müslümanlara veriliyor.
Herkes bu mes'ûliyet altındadır. Ancak işaret edilen toplum yetiştiriliphizmetlerin îfası sağlanınca diğer­lerinden farziyet ve sorumluluk kalkmış olur” demiştir.
Bazı âlimler: "Helal nzık talebi herkese farz oldu­ğu için helal ve haramı öğrenmek burada farz kılın­mış,” diye yorumlarken, bir kısmı da burada "Akaid” (inanç) ilminin murat olduğunu söylemiştir.
Ali el-Kârî (Rahimehullah) in beyanına göre, şârihler, bu ilimden maksadın, "Herkesin mutlaka öğren­mesi gereken itikat ilmiyle, abdest ve namazla iligili ilmihâl bilgisi” olduğunu söylemişlerdir.
Çünkü bunları öğrenmek, farz-ı ayın (büluğa er­miş her erkek ve kadına istisnasız farz) dır. İçtihat ve fetva mertebesine ulaşmak ise farz-ı kifâyedir, dolayı­sıyla bazılarının o mertebeye ulaşmasıyla farziyet di­ğerlerinden düşer.
İmâm-ı Sühreverdî (Kuddise Sırmhu) nun beyanı­na göre, bu ilimden maksat, "İhlâs ilmi” dir ki bu, ne­fisten gelecek âfetleri ve amelleri bozacak şeyleri bil­mekten ibarettir, zira ihlâs (amelleri sırf Allâh için yap­mak), emrolunan bir şey olduğuna göre onun yolunu öğrenmek te ayrıca farzdır.
Bu izahlar arasında en benimsenecek görüş, farz olan bu ilimden, İslâm'ın beş şartını öğrenme mana­sının kastedilmiş olmasıdır.
Tabii ki namaz ve oruç, zengin-fakir demeden herkesi ilgilendirdiği için onlar hakkındaki hükümleri bilmek her Müslümana farzdır.
Hac ve zekatın farziyetinde ise, zengin olmak, sağ­lıklı olmak ve yol güvencesi bulunmak gibi birtakım şartlar mevcut olduğundan, bu şartlan hâiz olan kimse­lerin bunlarla ilgili hükümleri de öğrenmeleri farzdır.
Ayrıca ticaret yapmak isteyenin de o işe başlama­dan evvel alış-verişle ilgili meseleleri öğrenmesi, yine böylece evlenecek kimsenin, nikâhla ilgili meseleleri bilmesi farz olur.
Tabii ki farzlar da yerine göre değişir, zira amelden evvel ilim farz olduğu gibi, ilim ve amelin içinde de ihlâslı olmak farzdır, amelden sonra da korku ve ümit arasında olmak farzdır. (Ali el-Kârî, Mirkatü'l-mefâtîh, 1/477)
Bu izahlardan anlaşıldığı üzere, itikattan sonra tah­sili farz olan en mühim ilim, İslâm'ın beş şartı olup, onların en önemlisi namaz olduğuna göre, namazın anahtarı da temizlik olduğundan biz bu risaleyi bu ko­nuya ayırmayı münasip gördük.
Risalemiz başlıca beş bölümden ibarettir ki, bun­lar da "Tahâret, Abdest, Gusül, Teyemmüm ve Ka­dın halleri” dir.
Allâh-u Te‘âlâ'dan niyazımız, okuyan herkesi amele muvaffak kılmasıdır. Amin!..
Ey iman etmiş olan kimseler! Namaza kalk(mayı arzula)dığınız zaman (eğer abdestsizseniz), yüzlerinizi ve dirseklere kadar (kap­layın şekilde) ellerinizi yıkayın! Başlarınızı mesh edin, ayakla­rınızı da iki topuğa kadar (kapsayıcı şekilde yıkayın)!
Eğer (namaz kılmanız gerektiğinde) cünüp kimselerseniz, (boy abdesti alarak) iyice temizlenin!
Eğer siz (suyu kullanmanıza mâni olacak bir şekilde) hasta kim­seler yahut bir yolculuk üzere (bulunanlar) olduysanız veya siz­den biri (def-i hâcet yapıp da) abdest bozma yerinden geldiyse, ya da kadınlarla (cima etmek suretiyle) birbirinize dokunduysanız ve (abdest veya gusül almak için) bir su bulamadıysanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin de yüzlerinizi ve ellerinizi onun bir kısmıyla (kaplar şekilde sıvazlayarak) meshedin.
Allâh (sizi abdest, gusül ve teyemmüm gibi vazifelerle mükellef tutarak) sizin üzerinize en ufak bir güçlük yüklemek istemiyor. Velâkin O sizi iyice temizlemek ve üzerinize nimetini tamam­lamak istiyor, tâ ki siz (nimetlerine karşı) şükredesiniz!
(Mâide Sûresi:6)
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Taharet (Temizlik) 15
Mutlak suyun hükmü 16
Mukayyet suyun hükmü 19
Pisliğin kısımları ve hükümleri 20
Helâ (tuvalet) âdâbı 23
istibrâ 26
istincâ 28
İKİNCİ BÖLÜM
Abdest 33
Abdestin fazileti hakkındaki hadîs-i şerifler 35
Abdestin müstakil bir ibadet oluşu 54
Abdestsizliğin necaset sayılmasının manası 57
Abdestin çeşitleri 60
Abdestin farzları 62,69
Çıplak ayağa meshetmek 81
Abdestin sünnetleri 90
Abdestin edepleri 118
Abdest duaları 119
Abdestten sonra okunacak dualar 123
Abdestin mekruhları 126
Abdesti bozan şeyler 128
Abdesti bozmayan şeyler 136
Abdestin alınışı 140
Özürlünün abdesti 141
Özürlünün hükmü 142
Özürlü ile ilgili meseleler 143
Meshetmek 146
Mestler üzerine meshin şartları 150
Çoraplar üzerine meshetmek 152
Mestler üzerine meshetmenin süresi 154
Meshi bozan şeyler 155
Sargı üzerine mesh 156
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gusül 163
Cünüplükten yıkanmanın önemi 165
Guslii gerektiren şeyler 168
Guslü gerektirmeyen haller 174
Guslün farzları 175
Guslün sünnetleri 181
Guslün edepleri 186
Guslün mekrûhları 193
Sünnet olan boy abdestleri 198
Cünüp ve onun durumundaki hayızlı ve lohusa kadınlara haram olan şeyler 202
Muhtelif meseleler 206
Guslün hikmetleri 210
Cenazenin yıkanması 214
Cenaze yıkamanın hükmü 216
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Teyemmüm 223
Teyemmümün meşrûiyetine sebep olan hâdise 224
Teyemmümün bu ümmete mahsus oluşu: 228
Teyemmüm yapmayı meşru kılan sebepler 230
Mâ-i müsta'melin hükmü: 232
Teyemmümün neyle yapılacağı: 239
Teyemmümün farzları 240
Teyemmümün sünnetleri 242
Muhtelif meseleler: 243
Teyemmümün hangi hadesleri kaldıracağı: 245
Teyemmümü bozan şeyler 249
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kadın halleri 255
Hayız müddeti 256
Nifas (Lohusalık) 259
Hayızlı ve nifaslı kadınlara haram olan şeyler 261
İstihâza 270


  • Açıklama
    • Abdest Risalesi | Cübbeli Ahmet Hoca Efendi


      Bilindigi üzere, insanın ilmihâlini ögrenmesi farzdır. Nitekim Enes Ibni Mâlik (Rahıyallahu anh)
      dan rivayet edilen:
      '' Ilim aramak her müslüman üzerine farzdır.'' hadîs-i serîfî de bu manadadır. Gerçi hadîs-i serîfte:
      '' Tahsili farz oldugu bildirilen ilim'den hangi bilgilerin kastedildigi ma'lumdur.
      Zira kisinin her ilim dalında çalısması mümkün degildir. Farz olan bir seyi yapmamak ise, azabı
      mucip bir haramdır.
      Dolayısıyla bu takdirde bütün mü'minler farz olan bir ibadeti terk etmekle haram islemis sayılırlar
      ve bundan, hepsinin azaba müstahak olması gibi bir batıl netice çıkar.


      Muhterem kardeşlerim!
      Bilindiği üzere, insanın ilmihâlini öğrenmesi farzdır. Nitekim Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen:
      "İlim aramak her müslüman üzerine farzdır.”
      (İbni Mâce, Mukaddime: 17 No:224, 1/81, Taberânî, el-Mu'cemii'lKebîr, No: 10439, 10/195, Beyhakî, Şu'abıı'l-İman, No: 1666, 1667, 2/254) hadîs-i şerifi de bu manadadır.
      Gerçi hadîs-i şerifte: ‘Tahsili farz olduğu bildirilen ilim”den hangi bilgilerin kastedildiği yolunda müteaddit yorumlar yapılmıştır. Çünkü bu kelime ile bütün ilimlerin kastedilmediği ma'lumdur.
      Zira kişinin her ilim dalma çalışması mümkün de­ğildir. Farz olan bir şeyi yapmamak ise, azabı mucip bir haramdır.
      Dolayısıyla bu takdirde bütün mü'minler farz olan bir ibadeti terk etmekle haram işlemiş sayılırlar ve bundan, hepsinin azaba müstahak olması gibi bir batıl netice çıkar.
      Allâh-u Te'âlâ kullarına tâkatlan dışında bir teklif (güçlerinin yetmeyeceği bir yükümlülük) vermediği­ne göre, bu manada ilim aramasorumluluğunu kulla­rına yüklemediği anlaşılıyor. Bu sebeple İslam âlim­leri, buradaki ilimle ne kastedildiği hususunda çeşitli yorumlarda bulunmuşlardır.
      Sindî (Rahimehullah) bu yorumlan şöyle naklediyor: Abdullâh ibni Mübarek (Radıyallahu Anh) dan bu hadi­sin açıklamasınıistediklerinde:
      "Hadîsin manası halkın sandığı gibi değildir. Mak­sat şudur: Kişinin dînî bir mesele hakkında müşkilatı olduğu zaman bunu halletmek için soruşturması ve öğrenmesi farzdır” demiştir.
      Beyzavî (Rahimehullah) da: "Buradaki ilimden murad, kâinatın yaratıcısını tanımak, onun birliğini ve Rasûlüllâh (Sallallalm Aleyhi ve Sellem)'ın peygamber­liğini bilmek ve namazın nasıl ve ne gibi hükümler çerçevesinde kılınacağına dair bilgilerdir” demiştir.
      Sevrî (Rahimehullah) ise: "Bu ilimden maksat; bil­memesihalinde kulun mazur sayılmadığı bilgilerdir” demiştir.
      Beyhakî (Rahimehullah) da: "Ergenlik çağına varıp akıllı olan kişinin normal olarak bilmesi beklenen ve bilmemesi düşünülemeyen genel dînî bilgiler burada kastedilmiş olabilir.
      Yahut faydalı olan ve ihtiyaç duyulan ilimlerin hepsi kastedilebilir.
      Her ilim dalında ihtiyacı karşılayabilecek bir ce­maat temîni ve farz-ı kifâyenin îfasının sağlanması sorumluluğu bu hadiste bütün Müslümanlara veriliyor.
      Herkes bu mes'ûliyet altındadır. Ancak işaret edilen toplum yetiştiriliphizmetlerin îfası sağlanınca diğer­lerinden farziyet ve sorumluluk kalkmış olur” demiştir.
      Bazı âlimler: "Helal nzık talebi herkese farz oldu­ğu için helal ve haramı öğrenmek burada farz kılın­mış,” diye yorumlarken, bir kısmı da burada "Akaid” (inanç) ilminin murat olduğunu söylemiştir.
      Ali el-Kârî (Rahimehullah) in beyanına göre, şârihler, bu ilimden maksadın, "Herkesin mutlaka öğren­mesi gereken itikat ilmiyle, abdest ve namazla iligili ilmihâl bilgisi” olduğunu söylemişlerdir.
      Çünkü bunları öğrenmek, farz-ı ayın (büluğa er­miş her erkek ve kadına istisnasız farz) dır. İçtihat ve fetva mertebesine ulaşmak ise farz-ı kifâyedir, dolayı­sıyla bazılarının o mertebeye ulaşmasıyla farziyet di­ğerlerinden düşer.
      İmâm-ı Sühreverdî (Kuddise Sırmhu) nun beyanı­na göre, bu ilimden maksat, "İhlâs ilmi” dir ki bu, ne­fisten gelecek âfetleri ve amelleri bozacak şeyleri bil­mekten ibarettir, zira ihlâs (amelleri sırf Allâh için yap­mak), emrolunan bir şey olduğuna göre onun yolunu öğrenmek te ayrıca farzdır.
      Bu izahlar arasında en benimsenecek görüş, farz olan bu ilimden, İslâm'ın beş şartını öğrenme mana­sının kastedilmiş olmasıdır.
      Tabii ki namaz ve oruç, zengin-fakir demeden herkesi ilgilendirdiği için onlar hakkındaki hükümleri bilmek her Müslümana farzdır.
      Hac ve zekatın farziyetinde ise, zengin olmak, sağ­lıklı olmak ve yol güvencesi bulunmak gibi birtakım şartlar mevcut olduğundan, bu şartlan hâiz olan kimse­lerin bunlarla ilgili hükümleri de öğrenmeleri farzdır.
      Ayrıca ticaret yapmak isteyenin de o işe başlama­dan evvel alış-verişle ilgili meseleleri öğrenmesi, yine böylece evlenecek kimsenin, nikâhla ilgili meseleleri bilmesi farz olur.
      Tabii ki farzlar da yerine göre değişir, zira amelden evvel ilim farz olduğu gibi, ilim ve amelin içinde de ihlâslı olmak farzdır, amelden sonra da korku ve ümit arasında olmak farzdır. (Ali el-Kârî, Mirkatü'l-mefâtîh, 1/477)
      Bu izahlardan anlaşıldığı üzere, itikattan sonra tah­sili farz olan en mühim ilim, İslâm'ın beş şartı olup, onların en önemlisi namaz olduğuna göre, namazın anahtarı da temizlik olduğundan biz bu risaleyi bu ko­nuya ayırmayı münasip gördük.
      Risalemiz başlıca beş bölümden ibarettir ki, bun­lar da "Tahâret, Abdest, Gusül, Teyemmüm ve Ka­dın halleri” dir.
      Allâh-u Te‘âlâ'dan niyazımız, okuyan herkesi amele muvaffak kılmasıdır. Amin!..
      Ey iman etmiş olan kimseler! Namaza kalk(mayı arzula)dığınız zaman (eğer abdestsizseniz), yüzlerinizi ve dirseklere kadar (kap­layın şekilde) ellerinizi yıkayın! Başlarınızı mesh edin, ayakla­rınızı da iki topuğa kadar (kapsayıcı şekilde yıkayın)!
      Eğer (namaz kılmanız gerektiğinde) cünüp kimselerseniz, (boy abdesti alarak) iyice temizlenin!
      Eğer siz (suyu kullanmanıza mâni olacak bir şekilde) hasta kim­seler yahut bir yolculuk üzere (bulunanlar) olduysanız veya siz­den biri (def-i hâcet yapıp da) abdest bozma yerinden geldiyse, ya da kadınlarla (cima etmek suretiyle) birbirinize dokunduysanız ve (abdest veya gusül almak için) bir su bulamadıysanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin de yüzlerinizi ve ellerinizi onun bir kısmıyla (kaplar şekilde sıvazlayarak) meshedin.
      Allâh (sizi abdest, gusül ve teyemmüm gibi vazifelerle mükellef tutarak) sizin üzerinize en ufak bir güçlük yüklemek istemiyor. Velâkin O sizi iyice temizlemek ve üzerinize nimetini tamam­lamak istiyor, tâ ki siz (nimetlerine karşı) şükredesiniz!
      (Mâide Sûresi:6)
      İÇİNDEKİLER
      BİRİNCİ BÖLÜM
      Taharet (Temizlik) 15
      Mutlak suyun hükmü 16
      Mukayyet suyun hükmü 19
      Pisliğin kısımları ve hükümleri 20
      Helâ (tuvalet) âdâbı 23
      istibrâ 26
      istincâ 28
      İKİNCİ BÖLÜM
      Abdest 33
      Abdestin fazileti hakkındaki hadîs-i şerifler 35
      Abdestin müstakil bir ibadet oluşu 54
      Abdestsizliğin necaset sayılmasının manası 57
      Abdestin çeşitleri 60
      Abdestin farzları 62,69
      Çıplak ayağa meshetmek 81
      Abdestin sünnetleri 90
      Abdestin edepleri 118
      Abdest duaları 119
      Abdestten sonra okunacak dualar 123
      Abdestin mekruhları 126
      Abdesti bozan şeyler 128
      Abdesti bozmayan şeyler 136
      Abdestin alınışı 140
      Özürlünün abdesti 141
      Özürlünün hükmü 142
      Özürlü ile ilgili meseleler 143
      Meshetmek 146
      Mestler üzerine meshin şartları 150
      Çoraplar üzerine meshetmek 152
      Mestler üzerine meshetmenin süresi 154
      Meshi bozan şeyler 155
      Sargı üzerine mesh 156
      ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
      Gusül 163
      Cünüplükten yıkanmanın önemi 165
      Guslii gerektiren şeyler 168
      Guslü gerektirmeyen haller 174
      Guslün farzları 175
      Guslün sünnetleri 181
      Guslün edepleri 186
      Guslün mekrûhları 193
      Sünnet olan boy abdestleri 198
      Cünüp ve onun durumundaki hayızlı ve lohusa kadınlara haram olan şeyler 202
      Muhtelif meseleler 206
      Guslün hikmetleri 210
      Cenazenin yıkanması 214
      Cenaze yıkamanın hükmü 216
      DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
      Teyemmüm 223
      Teyemmümün meşrûiyetine sebep olan hâdise 224
      Teyemmümün bu ümmete mahsus oluşu: 228
      Teyemmüm yapmayı meşru kılan sebepler 230
      Mâ-i müsta'melin hükmü: 232
      Teyemmümün neyle yapılacağı: 239
      Teyemmümün farzları 240
      Teyemmümün sünnetleri 242
      Muhtelif meseleler: 243
      Teyemmümün hangi hadesleri kaldıracağı: 245
      Teyemmümü bozan şeyler 249
      BEŞİNCİ BÖLÜM
      Kadın halleri 255
      Hayız müddeti 256
      Nifas (Lohusalık) 259
      Hayızlı ve nifaslı kadınlara haram olan şeyler 261
      İstihâza 270


      Stok Kodu
      :
      9786056404627
      Kağıt Türü
      :
      Karton Kapak - Şamua Kağıt
      Dili
      :
      Türkçe - Arapça
  • Taksit Seçenekleri
    • Kuveyt Türk
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      100,00   
      100,00   
      2
      52,00   
      104,00   
      3
      35,33   
      106,00   
      6
      18,00   
      108,00   
      9
      12,22   
      110,00   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat