Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
Delailül Hayrât Salavâtı Şerifeler Ortaboy Açıklamalı ve Mealli Sayfa Delailül Hayrât Salavâtı Şerifeler Ortaboy Açıklamalı ve Mealli Sayfa

Delailül Hayrât Salavâtı Şerifeler Ortaboy Açıklamalı ve Mealli Sayfa Tutarlı

Liste Fiyatı : 200,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 24,44TL
Satış adedi : 9
9786059333016
366728
Delailül Hayrât Salavâtı Şerifeler Ortaboy Açıklamalı ve Mealli Sayfa Tutarlı
Delailül Hayrât Salavâtı Şerifeler Ortaboy Açıklamalı ve Mealli Sayfa Tutarlı
200.00

Delâilü'l Hayrât Salavât-ı Şerifeler

Açıklamalı Mealli

Yazar: Muhammed Bin Süleyman El- Cezuli k.s
Hazırlayan: Fahri Altunkaynak
Sayfa Sayısı: 232
Boyut: 17 x 24 cm 
Basım Yeri: Ankara
Basım Tarihi: 2020
Kapak Türü: Lüks Suni Deri Cilt
Kağıt Türü: Şamua Kağıt
Dili: Arapça - Türkçe 
Dağıtım: Haktan Yayın Dağıtım
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Kolay Okunan Bilgisayar Hattı - Şamua Kağıt Büyük Boy
Türkiye'de İlk Defa Satırarası Türkçe okunuş ve Anlamı ve 
kolay okuyabileceğiniz arapça bilgisayar hattı ile hazırlanan 
 
Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor: "Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır. dua yerine ulaşır." 
Süleyman el-Cezûlî hazretlerinin, kitabın içerisinde anlatılan kerametten yola çıkarak, büyük çabayla derlediği bu eser, yayınevimizce büyük bir titizlikle yeniden hazırlandı, tercüme edildi. Mâneviyat büyüklerinin usulünce salâvat-ı şerifelerin nasıl, ne şekilde ve ne zaman okunacağı da belirtildi.
 
Eserin yazılış sebebiyle ilgili olarak hârikulâde iki olay zikredilmektedir. Bunlardan ilki şudur: 
İmam Cezûlî, bir gün kuyu başına abdest almak için gittiğinde, kuyuda suyu çıkarmak için kova olmadığını görür. Ne yapacağını bilemez bir durumdayken, orada bulunan küçük bir kız, şeyhe sıkıntısının sebebini sorar. Şeyh de kova bulamadığını dolayısıyla da istediği suyu çekemediğini anlatır. Bunun üzerine küçük kız: "Efendim, herkes sizin kerâmetlerinizden ve nâil olduğunuz hayırlardan bahsediyor, siz ise bir kuyudan su bile çıkaramıyorsunuz!” diyerek kuyunun başına gelip kuvvetli bir şekilde içine doğru üfler. Bunun üzerine Allah’ın izniyle kuyunun suyu taşar ve İmam Cezûlî bu sudan abdest alır. Abdestten sonra İmam’ın: "Kızım, bu kerâmete nasıl nâil oldun?” diye sorması üzerine o bahtiyar kız, bu şerefe, "Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e bağlanıp O’na çok salavât getirmekle” nâil olduğunu söyler. 
 
İkinci hâdise de birincisiyle bağlantılı gibidir: 
Nakledilir ki bu (yukarıdaki) olaydan çok etkilenen İmam Cezûlî, "Acaba benim salavât-ı şerîfeye bağlılığım az mıdır?” diye endişe edip, o gece uykusu kaçmış bir vaziyette düşünüp yatarken, ayın bedir olduğu bir gecede, gece yarısından sonra karısının, yatağından kalkıp, güzel elbiselerini giyip başını örttükten sonra evden çıktığını görür. Bu vakitte nereye gider diye öfkelenerek dışarı çıktığında, hanımının önünde ve arkasında birer arslan olduğu halde deniz kenarına gittiğini görür. Merakla onu takip eder. Hanımı sahile geldiğinde aslanlar burada kalır. Kadın denizin üzerinde yürüyerek denizin ortasındaki ıssız adaya gelir. Burada abdest alıp teheccüd namazını kıldıktan sonra dua ve niyazda bulunur. Denizin üzerinden, geldiği yoldan tekrar sahile döner ve önceki gibi aslanlarla beraber yürüyerek evine gelir. Onları uzaktan izleyen İmam Cezûlî, onlardan önce eve gelip yatar.
 
Aynı hadisenin üç gün tekrar ettiğini gören İmam, üçüncü günün sabahında, bu sırrı hanımına sorar. Hanımı bu durumun yıllardır devam ettiğini söyleyince, böyle bir fazilete nasıl nâil olduğunu merak eder. Hanımı: "Resûlullah’a (sallallâhu aleyhi ve sellem) çok salavât-ı şerîfe okuyarak” şeklinde cevap verir. İmam: "En çok hangi salavâtı okuyorsun?” diye sorduğunda eşi, bunu söylemesine izin verilmediğini ancak muhtelif salavâtları topladığı takdirde içlerinde o salavâtın olup olmadığını söyleyebileceğini belirtir.
 
Bunun üzerine İmam Cezûlî, muteber kitaplardan ve asrında yaşayan büyük şeyhlerden aldığı salavât ile Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bizzat kendisinin öğrettiği salavâtı, ashâb-ı kirâm ve ulemâ-i izâmın vird edindikleri salavât-ı şerîfeleri seçip bir kitap telif eder ve eşine gösterir. Hanımı da söz konusu salâvatın bu kitapta birkaç defa geçtiğini ve bu kitabı okuyanın Allah’ın izniyle Allah’ın rahmetine ve Resûl’ün (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatine nâil olacağını söyler.
 
Bundan dolayı şeyh bu kitaba Delâilü’l-hayrât ve şevâriku’l-envâr adını verir.
 
***
Delail-i hayratı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanıp rızay-ı ilahîye ve Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in şefaatine nâil olacakları, günahlarının mağfiret edileceği, kötü huyları terk edip iyi huylar edinecekleri, maddi ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir.
 
Delâil’i kırk günde kırk defa okuyan insanın Allahın izniyle murâdına nâil olacağını ve sıkıntısının giderileceğini eserin şarihlerinden el-Fâsî, zikretmektedir.
  • Açıklama
    • Delâilü'l Hayrât Salavât-ı Şerifeler

      Açıklamalı Mealli

      Yazar: Muhammed Bin Süleyman El- Cezuli k.s
      Hazırlayan: Fahri Altunkaynak
      Sayfa Sayısı: 232
      Boyut: 17 x 24 cm 
      Basım Yeri: Ankara
      Basım Tarihi: 2020
      Kapak Türü: Lüks Suni Deri Cilt
      Kağıt Türü: Şamua Kağıt
      Dili: Arapça - Türkçe 
      Dağıtım: Haktan Yayın Dağıtım
      Temin Süresi: Aynı gün kargo
      Kolay Okunan Bilgisayar Hattı - Şamua Kağıt Büyük Boy
      Türkiye'de İlk Defa Satırarası Türkçe okunuş ve Anlamı ve 
      kolay okuyabileceğiniz arapça bilgisayar hattı ile hazırlanan 
       
      Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor: "Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır. dua yerine ulaşır." 
      Süleyman el-Cezûlî hazretlerinin, kitabın içerisinde anlatılan kerametten yola çıkarak, büyük çabayla derlediği bu eser, yayınevimizce büyük bir titizlikle yeniden hazırlandı, tercüme edildi. Mâneviyat büyüklerinin usulünce salâvat-ı şerifelerin nasıl, ne şekilde ve ne zaman okunacağı da belirtildi.
       
      Eserin yazılış sebebiyle ilgili olarak hârikulâde iki olay zikredilmektedir. Bunlardan ilki şudur: 
      İmam Cezûlî, bir gün kuyu başına abdest almak için gittiğinde, kuyuda suyu çıkarmak için kova olmadığını görür. Ne yapacağını bilemez bir durumdayken, orada bulunan küçük bir kız, şeyhe sıkıntısının sebebini sorar. Şeyh de kova bulamadığını dolayısıyla da istediği suyu çekemediğini anlatır. Bunun üzerine küçük kız: "Efendim, herkes sizin kerâmetlerinizden ve nâil olduğunuz hayırlardan bahsediyor, siz ise bir kuyudan su bile çıkaramıyorsunuz!” diyerek kuyunun başına gelip kuvvetli bir şekilde içine doğru üfler. Bunun üzerine Allah’ın izniyle kuyunun suyu taşar ve İmam Cezûlî bu sudan abdest alır. Abdestten sonra İmam’ın: "Kızım, bu kerâmete nasıl nâil oldun?” diye sorması üzerine o bahtiyar kız, bu şerefe, "Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e bağlanıp O’na çok salavât getirmekle” nâil olduğunu söyler. 
       
      İkinci hâdise de birincisiyle bağlantılı gibidir: 
      Nakledilir ki bu (yukarıdaki) olaydan çok etkilenen İmam Cezûlî, "Acaba benim salavât-ı şerîfeye bağlılığım az mıdır?” diye endişe edip, o gece uykusu kaçmış bir vaziyette düşünüp yatarken, ayın bedir olduğu bir gecede, gece yarısından sonra karısının, yatağından kalkıp, güzel elbiselerini giyip başını örttükten sonra evden çıktığını görür. Bu vakitte nereye gider diye öfkelenerek dışarı çıktığında, hanımının önünde ve arkasında birer arslan olduğu halde deniz kenarına gittiğini görür. Merakla onu takip eder. Hanımı sahile geldiğinde aslanlar burada kalır. Kadın denizin üzerinde yürüyerek denizin ortasındaki ıssız adaya gelir. Burada abdest alıp teheccüd namazını kıldıktan sonra dua ve niyazda bulunur. Denizin üzerinden, geldiği yoldan tekrar sahile döner ve önceki gibi aslanlarla beraber yürüyerek evine gelir. Onları uzaktan izleyen İmam Cezûlî, onlardan önce eve gelip yatar.
       
      Aynı hadisenin üç gün tekrar ettiğini gören İmam, üçüncü günün sabahında, bu sırrı hanımına sorar. Hanımı bu durumun yıllardır devam ettiğini söyleyince, böyle bir fazilete nasıl nâil olduğunu merak eder. Hanımı: "Resûlullah’a (sallallâhu aleyhi ve sellem) çok salavât-ı şerîfe okuyarak” şeklinde cevap verir. İmam: "En çok hangi salavâtı okuyorsun?” diye sorduğunda eşi, bunu söylemesine izin verilmediğini ancak muhtelif salavâtları topladığı takdirde içlerinde o salavâtın olup olmadığını söyleyebileceğini belirtir.
       
      Bunun üzerine İmam Cezûlî, muteber kitaplardan ve asrında yaşayan büyük şeyhlerden aldığı salavât ile Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bizzat kendisinin öğrettiği salavâtı, ashâb-ı kirâm ve ulemâ-i izâmın vird edindikleri salavât-ı şerîfeleri seçip bir kitap telif eder ve eşine gösterir. Hanımı da söz konusu salâvatın bu kitapta birkaç defa geçtiğini ve bu kitabı okuyanın Allah’ın izniyle Allah’ın rahmetine ve Resûl’ün (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatine nâil olacağını söyler.
       
      Bundan dolayı şeyh bu kitaba Delâilü’l-hayrât ve şevâriku’l-envâr adını verir.
       
      ***
      Delail-i hayratı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanıp rızay-ı ilahîye ve Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in şefaatine nâil olacakları, günahlarının mağfiret edileceği, kötü huyları terk edip iyi huylar edinecekleri, maddi ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir.
       
      Delâil’i kırk günde kırk defa okuyan insanın Allahın izniyle murâdına nâil olacağını ve sıkıntısının giderileceğini eserin şarihlerinden el-Fâsî, zikretmektedir.
      Stok Kodu
      :
      9786059333016
      Boyut
      :
      17*24
      Sayfa Sayısı
      :
      232
      Kapak Türü
      :
      Ciltli Sert Kapak
      Kağıt Türü
      :
      Şamua Kağıt
      Dili
      :
      Türkçe - Arapça
  • Taksit Seçenekleri
    • Kuveyt Türk
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      200,00   
      200,00   
      2
      104,00   
      208,00   
      3
      70,67   
      212,00   
      6
      36,00   
      216,00   
      9
      24,44   
      220,00   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat