9771303237202
362516
https://www.salihkitaplar.com/gulistan-dergisi-mayis-2015
Gülistan Dergisi | Mayıs 2015
8.00
Gülistan Dergisi | Mayıs 2015 - 173. Sayı
Bir Müslümanın güçlü olmasına vesile olan, heybetli kılan sadece onun sahip olduğu maddî imkânlar değildir. Âmeli salih ehli olması ve belalara sabretmesi ve bu zamanda kendisini ilgilendiren olaylar karşısında doğru davranmayı bilmesi belki de maddi güçten de daha önemlidir.
Bunun yanında Müslümanın feraset sahibi olması da lazımdır. İnsi şeytanlığın, cinnî şeytanlığı çoktan geçtiği bir asırda yaşıyoruz, malumunuz. Ehl-i küfür birlik olmuş var güçleriyle İslam'a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Çeşitli hileler, desiseler, ifsad ve yozlaştırmaya yönelik eylemlerle müslümanları İslam'dan, özdeğerlerinden uzaklaştırmak, bozmak için çalışıyorlar.
Bunu yaparken medya, basın ve yayın organlarını kullanıyorlar. TV programlarıyla evlerimize kadar girmiş durumdalar. Bütün bunlar olurken, onlar var güçleriyle saldırırlarken Müslümanlar, o imani ferasete sahip olmadan onlarla nasıl mücadele edecekler, önlerini nasıl göreceklerdir?
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar.”(Tirmizi) buyurmuşlardır.
Peki, o feraset olmadan mümin bunlarla nasıl baş edecek, hilelerinden nasıl kurtulacak, kalbi selimini ve neslini nasıl muhafaza edecektir?
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem başka bir hadis-i şeriflerinde, “Mümin bir delikten iki defa ısırılmayacaktır.”(Buhari, Müslim) buyurmuşlardır.
Bir delikten iki defa ısırılmamak, düşmanların, komplolarının farkına varabilmek ve saldırılarından korunmak kalbi ve zihni bir dirilik gerektiriyor. İşte bu, feraseti gerekli kılıyor.
Günümüzde bazı Müslüman kardeşlerimizin aldanmalarının sebebi de bu ferasetten mahrum oluşlarıdır. Bu sayımızda müminin aldanmaması için gerekli olan ferasetin ne olduğunu, önemini ve nasıl kazanılabileceğini anlatmaya çalıştık. Zira ümmetin ferdleri arasındaki ayrılıkların derinleştiği, ihtilaflı konuların güncellenerek servis edildiği bu karmaşadan selametle ancak ferasetle çıkılabilir.
Bütün bunların yaşandığı bu zamanda ilmiyle amil, Rabbanî âlimlere ve onların rehberliklerine her zamankinden daha da muhtacız. Zira feraset ve aklı selim ancak ameli salih, ihlas ve gerçek bir islami şuurla elde edilir ve bunlarda ancak hakiki âlimlere tabii olmakla kazanılır. Vesselam.
Bir Müslümanın güçlü olmasına vesile olan, heybetli kılan sadece onun sahip olduğu maddî imkânlar değildir. Âmeli salih ehli olması ve belalara sabretmesi ve bu zamanda kendisini ilgilendiren olaylar karşısında doğru davranmayı bilmesi belki de maddi güçten de daha önemlidir.
Bunun yanında Müslümanın feraset sahibi olması da lazımdır. İnsi şeytanlığın, cinnî şeytanlığı çoktan geçtiği bir asırda yaşıyoruz, malumunuz. Ehl-i küfür birlik olmuş var güçleriyle İslam'a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Çeşitli hileler, desiseler, ifsad ve yozlaştırmaya yönelik eylemlerle müslümanları İslam'dan, özdeğerlerinden uzaklaştırmak, bozmak için çalışıyorlar.
Bunu yaparken medya, basın ve yayın organlarını kullanıyorlar. TV programlarıyla evlerimize kadar girmiş durumdalar. Bütün bunlar olurken, onlar var güçleriyle saldırırlarken Müslümanlar, o imani ferasete sahip olmadan onlarla nasıl mücadele edecekler, önlerini nasıl göreceklerdir?
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar.”(Tirmizi) buyurmuşlardır.
Peki, o feraset olmadan mümin bunlarla nasıl baş edecek, hilelerinden nasıl kurtulacak, kalbi selimini ve neslini nasıl muhafaza edecektir?
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem başka bir hadis-i şeriflerinde, “Mümin bir delikten iki defa ısırılmayacaktır.”(Buhari, Müslim) buyurmuşlardır.
Bir delikten iki defa ısırılmamak, düşmanların, komplolarının farkına varabilmek ve saldırılarından korunmak kalbi ve zihni bir dirilik gerektiriyor. İşte bu, feraseti gerekli kılıyor.
Günümüzde bazı Müslüman kardeşlerimizin aldanmalarının sebebi de bu ferasetten mahrum oluşlarıdır. Bu sayımızda müminin aldanmaması için gerekli olan ferasetin ne olduğunu, önemini ve nasıl kazanılabileceğini anlatmaya çalıştık. Zira ümmetin ferdleri arasındaki ayrılıkların derinleştiği, ihtilaflı konuların güncellenerek servis edildiği bu karmaşadan selametle ancak ferasetle çıkılabilir.
Bütün bunların yaşandığı bu zamanda ilmiyle amil, Rabbanî âlimlere ve onların rehberliklerine her zamankinden daha da muhtacız. Zira feraset ve aklı selim ancak ameli salih, ihlas ve gerçek bir islami şuurla elde edilir ve bunlarda ancak hakiki âlimlere tabii olmakla kazanılır. Vesselam.
- Açıklama
- Gülistan Dergisi | Mayıs 2015 - 173. Sayı
Bir Müslümanın güçlü olmasına vesile olan, heybetli kılan sadece onun sahip olduğu maddî imkânlar değildir. Âmeli salih ehli olması ve belalara sabretmesi ve bu zamanda kendisini ilgilendiren olaylar karşısında doğru davranmayı bilmesi belki de maddi güçten de daha önemlidir.
Bunun yanında Müslümanın feraset sahibi olması da lazımdır. İnsi şeytanlığın, cinnî şeytanlığı çoktan geçtiği bir asırda yaşıyoruz, malumunuz. Ehl-i küfür birlik olmuş var güçleriyle İslam'a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Çeşitli hileler, desiseler, ifsad ve yozlaştırmaya yönelik eylemlerle müslümanları İslam'dan, özdeğerlerinden uzaklaştırmak, bozmak için çalışıyorlar.
Bunu yaparken medya, basın ve yayın organlarını kullanıyorlar. TV programlarıyla evlerimize kadar girmiş durumdalar. Bütün bunlar olurken, onlar var güçleriyle saldırırlarken Müslümanlar, o imani ferasete sahip olmadan onlarla nasıl mücadele edecekler, önlerini nasıl göreceklerdir?
Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar.”(Tirmizi) buyurmuşlardır.
Peki, o feraset olmadan mümin bunlarla nasıl baş edecek, hilelerinden nasıl kurtulacak, kalbi selimini ve neslini nasıl muhafaza edecektir?
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem başka bir hadis-i şeriflerinde, “Mümin bir delikten iki defa ısırılmayacaktır.”(Buhari, Müslim) buyurmuşlardır.
Bir delikten iki defa ısırılmamak, düşmanların, komplolarının farkına varabilmek ve saldırılarından korunmak kalbi ve zihni bir dirilik gerektiriyor. İşte bu, feraseti gerekli kılıyor.
Günümüzde bazı Müslüman kardeşlerimizin aldanmalarının sebebi de bu ferasetten mahrum oluşlarıdır. Bu sayımızda müminin aldanmaması için gerekli olan ferasetin ne olduğunu, önemini ve nasıl kazanılabileceğini anlatmaya çalıştık. Zira ümmetin ferdleri arasındaki ayrılıkların derinleştiği, ihtilaflı konuların güncellenerek servis edildiği bu karmaşadan selametle ancak ferasetle çıkılabilir.
Bütün bunların yaşandığı bu zamanda ilmiyle amil, Rabbanî âlimlere ve onların rehberliklerine her zamankinden daha da muhtacız. Zira feraset ve aklı selim ancak ameli salih, ihlas ve gerçek bir islami şuurla elde edilir ve bunlarda ancak hakiki âlimlere tabii olmakla kazanılır. Vesselam.Stok Kodu:9771303237202Kağıt Türü:Karton Kapak - Kuşe KağıtDili:Türkçe - Arapça
- Taksit Seçenekleri
- Kuveyt TürkTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim8,008,0024,248,4832,888,6461,478,8091,059,44100,969,60110,899,84120,8310,00
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.