Kuran Tahlili 9 | Necla Yasdıman
Kuran Tahlili 9| Necla Yasdıman
KUR'AN TAHLİLİ 9.CİLT(Şura - Zuhruf Sureleri Arası) (Sözlük, Kelime Meali, İrab ve Tefsir)
Kur'an Sayfaları 482- 540
Kur'an'ı irab, sözlük, meal ve tefsir açısından işleyen ve Arapça gramer tatbikatı olan eserdir. Türkiye'de ilk defa yapılan bir çalışmadır.
ÖNSÖZ
Değerli okurlar! Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, ülkemizde Kur'ân'ı indirildiği dilden, yani Arapça aslından anlayarak okuyabilmek için her türlü imkan mevcut... O halde neden bu imkanlardan yararlanmayalım? Hem Kuran'da bildirilen “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) gibi ayetlerden ve hem de bir çok hadiste faziletine işaret edilen “bilenlerden olmanın ayrıcalığı”ndan neden istifade etmeyelim?
Bir müslüman için Kur'an ilmi en değerli ilimdir. Zaten bu anlamda Allah da bilenlerle bilmeyenleri, mesajını anlamak için gayret gösterenlerle göstermeyenleri bir tutmayacağını bize açık bir şekilde bildirmiyor mu? Ayrıca, yine bir müslüman için Kur'an en büyük zikir ve onunla meşgul olmak da en büyük ibadetlerden biri değil mi?
Uğraşların en hayırlısı Allah'ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamandır. İnsan böylesi anlarda kendisini yaratan Rabbi ile iletişim kurmakta, O'nun kendisinden beklentilerini ve dünyada bulunma amacını kavramaktadır.
Hayatımın en mutlu ve anlamlı anları Kur'an metinlerini çözmeye ve onların arkasındaki sırları anlamaya çalıştığım anlardır… En büyük hasretim ise, Kur'an'la meşgul iken avuçlarımın içinden akıp giden zamandır... Ama ne yazık ki, zaman isteğimizin dışında su gibi akıp gitmekte, Kur'an deryasında yüzmenin zevkine günler, aylar, yıllar yetmemektedir…
Kur'an! Gafletten, luzumsuz, faydasız işlerle uğraşmaktan ve bunların arkasından ortaya çıkan streslerden kurtulmanın reçetesidir… İnsanlık için birşeyler yapmak ve hep canlı, diri kalmak için motivasyon ve ilham kaynağıdır…
Kur'an! Rabb'in Kelamıdır… Yaratıcının yarattığına bir lutfu, ikramıdır… Dünyada rehber, Ahirette ışıktır… Görünenlerin ve görünmeyenlerin sırlarını içermektedir… O herkese, yani evrende kendisine muhatap olan bütün varlık alemine indirilmiştir; okunsun, anlaşılsın diye!… O'nu anlamak için gayret gösterenlere ne mutlu…
İşte elinizdeki bu eser de, yıllardır Kur'an'ı anlamak için yapılan çalışmaların bir ürünüdür. Öğrencilerimizle uzun seneler boyunca yaptığımız Arapça, Tefsir vb. derslerdeki notların iki kapak arasında toplanmasıyla ortaya çıkmıştır. Gerek öğrencilerimizden ve gerekse bu notların varlığından haberdar olan yakın çevremizden gelen yoğun istekler, yıllardır oluşturduğumuz ve dağınık bir vaziyette bulunan bu notları biraraya getirmek konusunda beni cesaretlendirmiştir. Bu işin uzmanı olduğum iddiasında hiç değilim.. Dolayısıyla, hemen belirtmeliyim ki, bu eserin herhangi bir iddiası bulunmamaktadır. Hatta, iddia bir yana, çalışmalarımız sırasında bilmeden herhangi bir kusur işlediysek bu kusurdan dolayı Rabbimizden bağışlanma dileriz ve onun merhametine sığınırız. Bu konuda niyetimizin kötü olmadığını, sadece O'nun kitabını ve mesajını anlamaya çalıştığımızı söylemekten başka da mazaretimiz yoktur.
Bu eseri oluşturmaya başladığımda “Böyle büyük ve kapsamlı bir çalışmaya nasıl cesaret ediyorsun?” diyerek kendimle uzun bir süre mücadele ettiğimi itiraf etmeliyim. Ama, Türkçe'de Kur'an'ı dilbilgisi açısından baştan sona inceleyen eserlerin azlığı ve bizim de derslerimiz boyunca bu türden bir esere ihtiyaç duymamız, bu konuda bir boşluğun olduğunu gösterdi. Biz asıl olarak, bu eserde çalışmalarımız sırasında daha ziyade boşluğunu hissettiğimiz ayetlerdeki kelimelerin ve cümlelerin gramatik tahlilleri üzerinde yoğunlaştık. Ayetlerin tefsirlerine yer verirken ise daha ziyade bu alanda temayüz etmiş alimlerin ve bilim adamlarının görüşlerine yer verdik. Ama şunu da söylemeliyiz ki, bazı seçme surelerin yorumlarında ağırlıklı olarak kendi görüşlerimize de yer verdik. Ayetlere bir kadın gözüyle bakan tefsirlerin ne yazık ki tarih boyunca fazla zuhur etmediği bir gerçektir. Türkçe'de ise Fatiha'dan Nas suresine dek bütün bir eserin varlığından söz etmek bile mümkün değildir. Bize de nasip olup olmayacağı Rabbimin takdiridir. Kanaatimizce pek çok ayet bilim kadınları tarafından yeniden yorumlanmalı ve asrın idrakine de kadın penceresinden bir kez daha sunulmalıdır.
Bu eseri hazırlamaktaki temel amacım, öğrencilerime daha önce yine yirmi seneye yakın bir süredir okuttuğum Arapça ders notlarını biraraya getirerek oluşturduğum ve büyük bir ilgi ile karşılanan “Adım Adım Kur'an Dili” isimli Arapça Gramer setinin tatbikatı olmak üzere Kur'ân'ı baştan sona inceleyen ikinci adım olmasıdır. O eserin ortaya çıkması sürecinde hep Kur'an'ın anlaşılmasına bir vesile ve vasıta olmak için dua etmişimdir. Şimdi bu eserle dualarımın gerçekleşiyor olmasını görmekten dolayı, minnetimi ve şükrümü yerine getirememenin aczi ile, Rabbimin önünde secde ediyorum.
Gayem yediden yetmişe biraz çaba gösteren herkesin Kur'an'ı anlayarak okumasına yardımcı olmaktan başka birşey değildir. Arapça grameri öğrenen kimselere, şu kısacık hayatta sağda solda vakit kaybetmemeleri, bir dönemler benim bunaldığım gibi Kuran'ı acaba nasıl, nereden öğrenirim diye endişe etmemeleri için düştük yollara… Önce Kur'an dedik… sonra diğerleri…
“Diğerleri” derken bir de bakıyorsunuz Kur'an'a sıra gelmemiş ve ömür bitivermiştir… Bir mum gibi eriyip tükenivermişiz… Ömür sermayesi pek az, yapılacak işler ise pek çok… Günün getirdiklerini yaşarken bazen bir değil birkaç topu elimizde döndürmek zorunda kaldığımız malum. Geçmişte kaybettiklerimize hayıflanıp, gelecekle ilgili hayaller kurarken asıl elimizde olan şimdiki zaman uçup gidiyor ve maziye karışıyor… Lüzumlu diye günlerce peşinden koşturduğumuz şeylerin çoğu zaman ne kadar boş ve anlamsız oldukları ortaya çıkıyor… Ama boşa gitmeyen bir şey varki, o da Kur'an'la olan dostluğumuz… Şimdilerde onu anlamak için verdiğimiz uğraşı ileride keyiflere dönüşecek… Ama bunun için çalışmak, yorulmak gerekmektedir…
Kur'an'ı kelime ve irabıyla öğrenerek anlayabilmek için en az iki senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Bunun için de disiplinli bir çalışma yapmak gerekmektedir. Bu süreyi kısaltmak ise kişinin kendi çabasına bağlıdır. Gramerin ayrıntıları ile uğraşmak başlangıçta zor görünse de Rabbim onun zevkini içine koyuyor ve öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Zaten “başlamak bitirmenin yarısıdır” dememişler mi? Dolayısıyla asıl zor ve mühim olan başlayabilmektir… Yani, nefsi televole kültüründen kurtarıp, ciddi meşguliyetlere hazırlayabilmektir…
Derslerdeki tecrübelerimiz 60 yaşındaki ilkokul mezunu hanımların bile Arapçayı öğrenebildiklerini ve hatta Kur'an'ı baştan sona ezberlediklerini bize göstermiş bulunmaktadır. Bu gerçek ortada iken daha genç olan erkek ve hanımlarımızın Kur'an'ı aslından okuyup, anlamak hususunda ne gibi bir bahaneleri olabilir? Bizden dua ve gayret, yardım ise Allah'tandır…
Bu eserin, daha önce de ifade ettiğim gibi, Kur'an'ı anlamaya vesile olması bakımından hazırladığımız Arapça kitabımızdan sonra ikinci aşama ve asıl hedef olduğu göz önünde tutulmalıdır. Yani, biz bu eseri sadece bir meal ve tefsir çalışması olsun diye hazırlamadık. Bu tür eserler zaten fazlasıyla mevcut. Bunun yerine biz eserimizi bir ders kitabı olarak hazırladık ve bir ders kitabı gibi çalışılması arzusunu taşımaktayız. Yani, bu kitabı bir yandan hem lugat, hem meal, hem tefsir olarak takip ederken, diğer yandan gerek kişisel ve gerekse gruplar oluşturulmak suretiyle, bir disiplin içinde, ayetlerin lügat ve gramatik tahlillerinin yapılmasını bekliyoruz. Bu nedenle, kitabımızdan daha fazla istifade edilebilmesi ve böylece Kur'an'a daha fazla vukufiyetin sağlanabilmesi için daha sonra bazı hususlara işaret edeceğiz. Ama daha önce, kitabı hazırlarken nelere dikkat ettiğimizin üzerinde durmak istiyoruz.
Kitabın Hazırlanma Metodu
Önce tam metin halinde Kur'an ayetinin arapça metnini altında da toplu manasını verdik. Daha sonra o ayetin kelimelerini kendi altında incelemek üzere teker teker ele aldık. Böylece şu aşamaları içeren bir tahlil gerçekleştirmeye çalıştık:
a) “Kelime ManasıveDilbilgisi Tahlili (İ'rab)” açısından her kelimenin altında önce Türkçe karşılığını onun altında da gramerde neye karşılık geldiğini yazdık. Böylece ayet metinlerinin Arapçalarının ve Türkçe karşılıklarının, kelimelerin anlamlarının ve gramatik yapılarının topluca göz önünde olmasını sağlamaya çalıştık.
Hem Arapça'yı yeni öğrenenler, hem de Arapçayı bilmelerine rağmen bazı gramer kaidelerini unutmuş bulunanlar için çalışmamızın bu ilk cildinin baş tarafına “Adım Adım Kur'an Dili” adlı eserimizden hazırladığımız bir gramer özeti ekledik. Bu bölümdeki özet bilgiler Kur'an çalışması süresince gerekli olabilecek bilgilerden oluşmaktadır. Bize göre, i'rab olmaksızın, yani dilbilgisi tahlilleri yapılmaksızın ayetler yeterince anlaşılamamaktadır. Bunun için kelimelerin i'rabdaki yeri üzerinde durulmuştur.[1]Kelimelerin gramer ayrıntıları ile ilgilenmeyenlerin ise yalnızca manasını vurgulayan kısma bakmaları yeterlidir. 40-50 kadar ayetin incelenmesinden sonra, bir bilmece çözer gibi giderek ayetlerin çözüldüğü görülecek ve Kur'an artık anlaşılır olmaya başlayacaktır.
Ayetlere anlam verirken pek çok meali taradık ve bizce ayetin anlamına en yakın olanı kendimiz vermeye çalıştık. Bu eseri eğitim amaçlı hazırladığımız için kelimelerin anlamlarının karşılığının görülmesi bakımından mecburen ayetin birebir kelime çevirisini vermek durumunda kaldık. Kelimenin Türkçe'deki anlamını vermede sıkıntıya düştüğümüz durumlarda parantez açarak açıklama yoluna gittik. Dolayısıyla ayetin tercümesini değil, bir anlamda açıklamasını vermiş olduk.
c) “Sözlük” diye açtığımız başlıklar altında fiillerin mazi, muzari ve masdarını, isimlerin de tekil ve çoğulunu verdik[2]. Sözlük kısmında verilen kısaltmalardan; (ج) harfi cemi (çoğul) manasındadır. İsmin önce tekili yani müfredi verilmiş, yanında ise (ج) denilerek cemisi, yani çoğulu gösterilmiştir. (ث) kısaltması da sözlüklerde görüldüğü gibi müennes (dişil) ifadesinin rumuzudur. Önce ismin müzekker (eril) hali sonra müennes halinin belirtilmek istendiği durumlarda bu yola gittik.
d) “Açıklama” başlığı altında ise sıra; kelime ve gramer tahlilini öğrenen okurlarımızın çalıştığı ayetten alması gereken mesajlara gelmiştir. Çünkü kelime ve dilbilgisi tahlilinden amaç zaten Allah'ın mesajını daha iyi anlamak değil midir? Ayetlerin açıklaması bağlamında kullandığımız kaynaklar ise genellikle eski eserler yerine son dönemlerde kaleme alınan çalışmalardan seçilmiştir. Böyle yapma nedenimiz, Kur'an'ın güncel tefsirlerinin bize göre daha anlaşılır bir dille yazılması ve çoğunlukla yeni bilimsel gelişmeleri de içeriyor bulunmasıdır. Kaynak kullanımında eserin ilk geçtiği yerde tam künye verilmiş, daha sonraları ise şahsın adını verip ‘adı geçen eseri' manasındaa.g.e.rumuzu kullanılmıştır. İlgili ayete bakmak açıklamanın hangi sayfada geçtiğinin görülmesi için yeterli olacağından, müfessirlerin eserlerinden yaptığımız alıntılarda sayfa numarası vermedik. Müfessirlerin kullandıkları dipnotları aynen muhafaza ettik. Bu eserde tefsirlere yer verirken karşılaştırmalı (mukâren) bir metod takip ettik. Bu nedenle, müfessirlerin bir ayetle ilgili açıklamalarını kaydederken ancak çok önemli bulduğumuz kısımları not edebildik. “…” bu şekilde gösterdiğimiz noktalar ana fikir ve cümleyi yazdıktan sonra başka görüşlere de yer verdiğimiz için uzatmamak amacıyla yazarların cümlelerinden bazılarını atladığımızı ortaya koymaktadır. Yazarların görüşlerine yer verirken tırnak (“”) işaretleri kullandık. Dipnotlarda ilgili açıklamanın sahibini kaydettik. Bu şekilde değişik yorumları not ederek okuyucuya bir ayet bağlamında yapılan çeşitli açıklamalardan bir demet sunmak istedik. Ayetlerin iniş sebeplerini zikrederken, bu konuda güvenilir rivayetleri tercih ettik. Zayıf hadisleri ve kaynağı belli olmayan haberleri kullanmamaya gayret ettik.
Bu eserin okunması/çalışılması sırasında göz önünde tutulması gereken bazı hususlar:
Yıllardır yaptığımız derslerin ışığında, bu eserden daha fazla istifade edilebilmesi bakımından bazı önerilerimiz olacaktır. Bunun için öncelikle uygun kalınlık ve ölçüde bir defter almalıyız.
1. Ayetin arapçasına ve mealine topluca bir göz attıktan sonra,
2. Kelimelerin altına tek tek anlamlarını, gramer ifadesini ve toplu meali yazacak şekilde boşluk bırakarak, defterimize aynen ayetin Arapça orjinalini yazmalıyız.
3. “Sözlük” başlığı altında her geçen kelimenin hem Arapça aslını ve hem de Türkçe karşılığını en az bir kere asıl deftere, (pekiştirmeyi arzu edenler üç defa da alıştırma defterine) yazmalıyız. Böylece, daha sonra da geçecek kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geleceğiz.
4. Kelimeleri iyice öğrendikten sonra, ayete bu kelimeler yardımıyla bir anlam vermeye çalışmalıyız. Daha sonra tahminlerimizle kitaptaki doğru bilgiyi karşılaştırmalıyız.
5. Bütün bunların arkasından çalışma defterimizde Arapça aslını kaydettiğimiz ayet metninin altındaki boşluğun ilk satırına ayetin anlamını, ikinci boşluğa da, herbir kelimenin altına gelecek şekilde, mübtedâ, haber, fail, mef'ul gibi gramerdeki karşılığını kitaptaki gibi aynen kaydetmeliyiz.
6. Son olarak defterimize kitapta olduğu gibi “AÇIKLAMA” başlığı yazarak bu kısımda yer alan bilgileri bir ya da iki kere okuduktan sonra, ayetlerde verilmek istenen mesajları tek cümlelik maddeler halinde (1., 2., 3. ..şeklinde) yazmak yararlı olacaktır.
Bu şekilde yaptığımız çalışmayı bütün ayetler için tekrar etmeliyiz. Göreceksiniz, sevabının yanı sıra çok kısa zamanda Kur'an sizin için artık Arapça aslından anlaşılır bir kitap haline gelmeye başlayacaktır. Bu anlamda Allah yar ve yardımcınız olsun…
Neden “yazmak”? Diye sorulacak olursa Alak suresinin 4. ayetinde geçen “Kalemle öğretti” cümlesini hatırlatırız. Keza cevap olarak Hz. Peygamberin (a.s.) “sağ elinden yardım iste”, yani yaz tavsiyesinin iyi anlaşılması gerektiğini söyleriz.
Yazmaya devam etmekle çok geçmeden kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geldiğimizi göreceğiz. Böylece yazdığımız ve aşina olup ezberlediğimiz kelimeler Kur'an'ın neresinde karşımıza çıkarsa çıksın hiç zorlanmadan anlam vermeye başlayacağız.
Burada şunu da söylemeliyim. Meşguliyeti fazla olan kimseler açıklama kısmında yer alan bilgileriana cümlelerin altını çizerekçalışabilirler. Bu şekilde daha sonra ayetleri tekrar çalışmak istediklerinde yalnızca altı çizili yerlere bakmaları onların ana konuyu hatırlamaları bakımından yardımcı olur.
Daha iyi bilenler veya bir öğretmen etrafında oluşacak çalışma grupları içinde karşılıklı sorarak kelime ve irab (dilbilgisi tahlili) çalışması yapmanın faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu arada grup üyeleri, bizim kitabın hacminin artmaması bakımından, eserimizde yer veremediğimiz diğer tefsirlerden de yararlanarak, hazırlanabilirler ve böylece ayetleri müzakere edebilirler. Bu çalışmalar ışığında okuyucular her geçen gün Kur'an'a vukufiyet yolundaki çalışmalarında aldıkları mesafeyi görmenin zevkini ve neşesini yaşayacaklardır. Haftada bir ya da iki gün toplanmayla hazırladığımız her bir kitabımız altı ay kadar bir sürede bitirilebilir. Bu süreyi kısaltmak ise okuycularımızın kendi çabalarına bağlıdır.
Yaklaşık olarak 10 cilt civarında planladığımız ve önemli bir bölümü şu anda bilgisayarımıza kayıtlı bulunan bu külliyatın diğer ciltleri yakında Allah'ın inayeti ve sizlerin dualarıyla inşaallah sırayla yayınlanacaktır.
Sözlerime son verirken senelerce haftanın üç günü birlikte sözlük ile Kur'an çalışması yaptığımız değerli arkadaşım Ender Kızılkaya'ya canı gönülden teşekkürler… Sözlük kısmında yer alan kelimeleri, gramer özeti ve i'rab kısmını bilgisayara aktarmada yardımı geçen sevgili kardeşim Arzu Atalay'a, Şerife Kurtul Eti ve Sevde Çopur'a, Aliye Özuludağ'a da gönül dolusu sevgiler.. Rabbim onları Cennet hatunu kılsın ve yüreklerindeki Allah sevgisi her geçen gün artsın..
Beni bu çalışma için teşvik eden, bu konuda manevi desteklerini esirgemeyen arkadaşlarım ve öğrencilerime de teşekkür etmeliyim. Allah bu eserin ortaya çıkması konusunda emeği, sabrı, desteği geçen herkesten razı olsun…
- Açıklama
Kuran Tahlili 9| Necla YasdımanKUR'AN TAHLİLİ 9.CİLT(Şura - Zuhruf Sureleri Arası) (Sözlük, Kelime Meali, İrab ve Tefsir)
Kur'an Sayfaları 482- 540
Kur'an'ı irab, sözlük, meal ve tefsir açısından işleyen ve Arapça gramer tatbikatı olan eserdir. Türkiye'de ilk defa yapılan bir çalışmadır.
ÖNSÖZ
Değerli okurlar! Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, ülkemizde Kur'ân'ı indirildiği dilden, yani Arapça aslından anlayarak okuyabilmek için her türlü imkan mevcut... O halde neden bu imkanlardan yararlanmayalım? Hem Kuran'da bildirilen “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) gibi ayetlerden ve hem de bir çok hadiste faziletine işaret edilen “bilenlerden olmanın ayrıcalığı”ndan neden istifade etmeyelim?
Bir müslüman için Kur'an ilmi en değerli ilimdir. Zaten bu anlamda Allah da bilenlerle bilmeyenleri, mesajını anlamak için gayret gösterenlerle göstermeyenleri bir tutmayacağını bize açık bir şekilde bildirmiyor mu? Ayrıca, yine bir müslüman için Kur'an en büyük zikir ve onunla meşgul olmak da en büyük ibadetlerden biri değil mi?
Uğraşların en hayırlısı Allah'ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamandır. İnsan böylesi anlarda kendisini yaratan Rabbi ile iletişim kurmakta, O'nun kendisinden beklentilerini ve dünyada bulunma amacını kavramaktadır.
Hayatımın en mutlu ve anlamlı anları Kur'an metinlerini çözmeye ve onların arkasındaki sırları anlamaya çalıştığım anlardır… En büyük hasretim ise, Kur'an'la meşgul iken avuçlarımın içinden akıp giden zamandır... Ama ne yazık ki, zaman isteğimizin dışında su gibi akıp gitmekte, Kur'an deryasında yüzmenin zevkine günler, aylar, yıllar yetmemektedir…
Kur'an! Gafletten, luzumsuz, faydasız işlerle uğraşmaktan ve bunların arkasından ortaya çıkan streslerden kurtulmanın reçetesidir… İnsanlık için birşeyler yapmak ve hep canlı, diri kalmak için motivasyon ve ilham kaynağıdır…
Kur'an! Rabb'in Kelamıdır… Yaratıcının yarattığına bir lutfu, ikramıdır… Dünyada rehber, Ahirette ışıktır… Görünenlerin ve görünmeyenlerin sırlarını içermektedir… O herkese, yani evrende kendisine muhatap olan bütün varlık alemine indirilmiştir; okunsun, anlaşılsın diye!… O'nu anlamak için gayret gösterenlere ne mutlu…
İşte elinizdeki bu eser de, yıllardır Kur'an'ı anlamak için yapılan çalışmaların bir ürünüdür. Öğrencilerimizle uzun seneler boyunca yaptığımız Arapça, Tefsir vb. derslerdeki notların iki kapak arasında toplanmasıyla ortaya çıkmıştır. Gerek öğrencilerimizden ve gerekse bu notların varlığından haberdar olan yakın çevremizden gelen yoğun istekler, yıllardır oluşturduğumuz ve dağınık bir vaziyette bulunan bu notları biraraya getirmek konusunda beni cesaretlendirmiştir. Bu işin uzmanı olduğum iddiasında hiç değilim.. Dolayısıyla, hemen belirtmeliyim ki, bu eserin herhangi bir iddiası bulunmamaktadır. Hatta, iddia bir yana, çalışmalarımız sırasında bilmeden herhangi bir kusur işlediysek bu kusurdan dolayı Rabbimizden bağışlanma dileriz ve onun merhametine sığınırız. Bu konuda niyetimizin kötü olmadığını, sadece O'nun kitabını ve mesajını anlamaya çalıştığımızı söylemekten başka da mazaretimiz yoktur.
Bu eseri oluşturmaya başladığımda “Böyle büyük ve kapsamlı bir çalışmaya nasıl cesaret ediyorsun?” diyerek kendimle uzun bir süre mücadele ettiğimi itiraf etmeliyim. Ama, Türkçe'de Kur'an'ı dilbilgisi açısından baştan sona inceleyen eserlerin azlığı ve bizim de derslerimiz boyunca bu türden bir esere ihtiyaç duymamız, bu konuda bir boşluğun olduğunu gösterdi. Biz asıl olarak, bu eserde çalışmalarımız sırasında daha ziyade boşluğunu hissettiğimiz ayetlerdeki kelimelerin ve cümlelerin gramatik tahlilleri üzerinde yoğunlaştık. Ayetlerin tefsirlerine yer verirken ise daha ziyade bu alanda temayüz etmiş alimlerin ve bilim adamlarının görüşlerine yer verdik. Ama şunu da söylemeliyiz ki, bazı seçme surelerin yorumlarında ağırlıklı olarak kendi görüşlerimize de yer verdik. Ayetlere bir kadın gözüyle bakan tefsirlerin ne yazık ki tarih boyunca fazla zuhur etmediği bir gerçektir. Türkçe'de ise Fatiha'dan Nas suresine dek bütün bir eserin varlığından söz etmek bile mümkün değildir. Bize de nasip olup olmayacağı Rabbimin takdiridir. Kanaatimizce pek çok ayet bilim kadınları tarafından yeniden yorumlanmalı ve asrın idrakine de kadın penceresinden bir kez daha sunulmalıdır.
Bu eseri hazırlamaktaki temel amacım, öğrencilerime daha önce yine yirmi seneye yakın bir süredir okuttuğum Arapça ders notlarını biraraya getirerek oluşturduğum ve büyük bir ilgi ile karşılanan “Adım Adım Kur'an Dili” isimli Arapça Gramer setinin tatbikatı olmak üzere Kur'ân'ı baştan sona inceleyen ikinci adım olmasıdır. O eserin ortaya çıkması sürecinde hep Kur'an'ın anlaşılmasına bir vesile ve vasıta olmak için dua etmişimdir. Şimdi bu eserle dualarımın gerçekleşiyor olmasını görmekten dolayı, minnetimi ve şükrümü yerine getirememenin aczi ile, Rabbimin önünde secde ediyorum.
Gayem yediden yetmişe biraz çaba gösteren herkesin Kur'an'ı anlayarak okumasına yardımcı olmaktan başka birşey değildir. Arapça grameri öğrenen kimselere, şu kısacık hayatta sağda solda vakit kaybetmemeleri, bir dönemler benim bunaldığım gibi Kuran'ı acaba nasıl, nereden öğrenirim diye endişe etmemeleri için düştük yollara… Önce Kur'an dedik… sonra diğerleri…
“Diğerleri” derken bir de bakıyorsunuz Kur'an'a sıra gelmemiş ve ömür bitivermiştir… Bir mum gibi eriyip tükenivermişiz… Ömür sermayesi pek az, yapılacak işler ise pek çok… Günün getirdiklerini yaşarken bazen bir değil birkaç topu elimizde döndürmek zorunda kaldığımız malum. Geçmişte kaybettiklerimize hayıflanıp, gelecekle ilgili hayaller kurarken asıl elimizde olan şimdiki zaman uçup gidiyor ve maziye karışıyor… Lüzumlu diye günlerce peşinden koşturduğumuz şeylerin çoğu zaman ne kadar boş ve anlamsız oldukları ortaya çıkıyor… Ama boşa gitmeyen bir şey varki, o da Kur'an'la olan dostluğumuz… Şimdilerde onu anlamak için verdiğimiz uğraşı ileride keyiflere dönüşecek… Ama bunun için çalışmak, yorulmak gerekmektedir…
Kur'an'ı kelime ve irabıyla öğrenerek anlayabilmek için en az iki senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Bunun için de disiplinli bir çalışma yapmak gerekmektedir. Bu süreyi kısaltmak ise kişinin kendi çabasına bağlıdır. Gramerin ayrıntıları ile uğraşmak başlangıçta zor görünse de Rabbim onun zevkini içine koyuyor ve öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Zaten “başlamak bitirmenin yarısıdır” dememişler mi? Dolayısıyla asıl zor ve mühim olan başlayabilmektir… Yani, nefsi televole kültüründen kurtarıp, ciddi meşguliyetlere hazırlayabilmektir…
Derslerdeki tecrübelerimiz 60 yaşındaki ilkokul mezunu hanımların bile Arapçayı öğrenebildiklerini ve hatta Kur'an'ı baştan sona ezberlediklerini bize göstermiş bulunmaktadır. Bu gerçek ortada iken daha genç olan erkek ve hanımlarımızın Kur'an'ı aslından okuyup, anlamak hususunda ne gibi bir bahaneleri olabilir? Bizden dua ve gayret, yardım ise Allah'tandır…
Bu eserin, daha önce de ifade ettiğim gibi, Kur'an'ı anlamaya vesile olması bakımından hazırladığımız Arapça kitabımızdan sonra ikinci aşama ve asıl hedef olduğu göz önünde tutulmalıdır. Yani, biz bu eseri sadece bir meal ve tefsir çalışması olsun diye hazırlamadık. Bu tür eserler zaten fazlasıyla mevcut. Bunun yerine biz eserimizi bir ders kitabı olarak hazırladık ve bir ders kitabı gibi çalışılması arzusunu taşımaktayız. Yani, bu kitabı bir yandan hem lugat, hem meal, hem tefsir olarak takip ederken, diğer yandan gerek kişisel ve gerekse gruplar oluşturulmak suretiyle, bir disiplin içinde, ayetlerin lügat ve gramatik tahlillerinin yapılmasını bekliyoruz. Bu nedenle, kitabımızdan daha fazla istifade edilebilmesi ve böylece Kur'an'a daha fazla vukufiyetin sağlanabilmesi için daha sonra bazı hususlara işaret edeceğiz. Ama daha önce, kitabı hazırlarken nelere dikkat ettiğimizin üzerinde durmak istiyoruz.
Kitabın Hazırlanma Metodu
Önce tam metin halinde Kur'an ayetinin arapça metnini altında da toplu manasını verdik. Daha sonra o ayetin kelimelerini kendi altında incelemek üzere teker teker ele aldık. Böylece şu aşamaları içeren bir tahlil gerçekleştirmeye çalıştık:
a) “Kelime ManasıveDilbilgisi Tahlili (İ'rab)” açısından her kelimenin altında önce Türkçe karşılığını onun altında da gramerde neye karşılık geldiğini yazdık. Böylece ayet metinlerinin Arapçalarının ve Türkçe karşılıklarının, kelimelerin anlamlarının ve gramatik yapılarının topluca göz önünde olmasını sağlamaya çalıştık.
Hem Arapça'yı yeni öğrenenler, hem de Arapçayı bilmelerine rağmen bazı gramer kaidelerini unutmuş bulunanlar için çalışmamızın bu ilk cildinin baş tarafına “Adım Adım Kur'an Dili” adlı eserimizden hazırladığımız bir gramer özeti ekledik. Bu bölümdeki özet bilgiler Kur'an çalışması süresince gerekli olabilecek bilgilerden oluşmaktadır. Bize göre, i'rab olmaksızın, yani dilbilgisi tahlilleri yapılmaksızın ayetler yeterince anlaşılamamaktadır. Bunun için kelimelerin i'rabdaki yeri üzerinde durulmuştur.[1]Kelimelerin gramer ayrıntıları ile ilgilenmeyenlerin ise yalnızca manasını vurgulayan kısma bakmaları yeterlidir. 40-50 kadar ayetin incelenmesinden sonra, bir bilmece çözer gibi giderek ayetlerin çözüldüğü görülecek ve Kur'an artık anlaşılır olmaya başlayacaktır.
Ayetlere anlam verirken pek çok meali taradık ve bizce ayetin anlamına en yakın olanı kendimiz vermeye çalıştık. Bu eseri eğitim amaçlı hazırladığımız için kelimelerin anlamlarının karşılığının görülmesi bakımından mecburen ayetin birebir kelime çevirisini vermek durumunda kaldık. Kelimenin Türkçe'deki anlamını vermede sıkıntıya düştüğümüz durumlarda parantez açarak açıklama yoluna gittik. Dolayısıyla ayetin tercümesini değil, bir anlamda açıklamasını vermiş olduk.
c) “Sözlük” diye açtığımız başlıklar altında fiillerin mazi, muzari ve masdarını, isimlerin de tekil ve çoğulunu verdik[2]. Sözlük kısmında verilen kısaltmalardan; (ج) harfi cemi (çoğul) manasındadır. İsmin önce tekili yani müfredi verilmiş, yanında ise (ج) denilerek cemisi, yani çoğulu gösterilmiştir. (ث) kısaltması da sözlüklerde görüldüğü gibi müennes (dişil) ifadesinin rumuzudur. Önce ismin müzekker (eril) hali sonra müennes halinin belirtilmek istendiği durumlarda bu yola gittik.
d) “Açıklama” başlığı altında ise sıra; kelime ve gramer tahlilini öğrenen okurlarımızın çalıştığı ayetten alması gereken mesajlara gelmiştir. Çünkü kelime ve dilbilgisi tahlilinden amaç zaten Allah'ın mesajını daha iyi anlamak değil midir? Ayetlerin açıklaması bağlamında kullandığımız kaynaklar ise genellikle eski eserler yerine son dönemlerde kaleme alınan çalışmalardan seçilmiştir. Böyle yapma nedenimiz, Kur'an'ın güncel tefsirlerinin bize göre daha anlaşılır bir dille yazılması ve çoğunlukla yeni bilimsel gelişmeleri de içeriyor bulunmasıdır. Kaynak kullanımında eserin ilk geçtiği yerde tam künye verilmiş, daha sonraları ise şahsın adını verip ‘adı geçen eseri' manasındaa.g.e.rumuzu kullanılmıştır. İlgili ayete bakmak açıklamanın hangi sayfada geçtiğinin görülmesi için yeterli olacağından, müfessirlerin eserlerinden yaptığımız alıntılarda sayfa numarası vermedik. Müfessirlerin kullandıkları dipnotları aynen muhafaza ettik. Bu eserde tefsirlere yer verirken karşılaştırmalı (mukâren) bir metod takip ettik. Bu nedenle, müfessirlerin bir ayetle ilgili açıklamalarını kaydederken ancak çok önemli bulduğumuz kısımları not edebildik. “…” bu şekilde gösterdiğimiz noktalar ana fikir ve cümleyi yazdıktan sonra başka görüşlere de yer verdiğimiz için uzatmamak amacıyla yazarların cümlelerinden bazılarını atladığımızı ortaya koymaktadır. Yazarların görüşlerine yer verirken tırnak (“”) işaretleri kullandık. Dipnotlarda ilgili açıklamanın sahibini kaydettik. Bu şekilde değişik yorumları not ederek okuyucuya bir ayet bağlamında yapılan çeşitli açıklamalardan bir demet sunmak istedik. Ayetlerin iniş sebeplerini zikrederken, bu konuda güvenilir rivayetleri tercih ettik. Zayıf hadisleri ve kaynağı belli olmayan haberleri kullanmamaya gayret ettik.
Bu eserin okunması/çalışılması sırasında göz önünde tutulması gereken bazı hususlar:
Yıllardır yaptığımız derslerin ışığında, bu eserden daha fazla istifade edilebilmesi bakımından bazı önerilerimiz olacaktır. Bunun için öncelikle uygun kalınlık ve ölçüde bir defter almalıyız.
1. Ayetin arapçasına ve mealine topluca bir göz attıktan sonra,
2. Kelimelerin altına tek tek anlamlarını, gramer ifadesini ve toplu meali yazacak şekilde boşluk bırakarak, defterimize aynen ayetin Arapça orjinalini yazmalıyız.
3. “Sözlük” başlığı altında her geçen kelimenin hem Arapça aslını ve hem de Türkçe karşılığını en az bir kere asıl deftere, (pekiştirmeyi arzu edenler üç defa da alıştırma defterine) yazmalıyız. Böylece, daha sonra da geçecek kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geleceğiz.
4. Kelimeleri iyice öğrendikten sonra, ayete bu kelimeler yardımıyla bir anlam vermeye çalışmalıyız. Daha sonra tahminlerimizle kitaptaki doğru bilgiyi karşılaştırmalıyız.
5. Bütün bunların arkasından çalışma defterimizde Arapça aslını kaydettiğimiz ayet metninin altındaki boşluğun ilk satırına ayetin anlamını, ikinci boşluğa da, herbir kelimenin altına gelecek şekilde, mübtedâ, haber, fail, mef'ul gibi gramerdeki karşılığını kitaptaki gibi aynen kaydetmeliyiz.
6. Son olarak defterimize kitapta olduğu gibi “AÇIKLAMA” başlığı yazarak bu kısımda yer alan bilgileri bir ya da iki kere okuduktan sonra, ayetlerde verilmek istenen mesajları tek cümlelik maddeler halinde (1., 2., 3. ..şeklinde) yazmak yararlı olacaktır.
Bu şekilde yaptığımız çalışmayı bütün ayetler için tekrar etmeliyiz. Göreceksiniz, sevabının yanı sıra çok kısa zamanda Kur'an sizin için artık Arapça aslından anlaşılır bir kitap haline gelmeye başlayacaktır. Bu anlamda Allah yar ve yardımcınız olsun…
Neden “yazmak”? Diye sorulacak olursa Alak suresinin 4. ayetinde geçen “Kalemle öğretti” cümlesini hatırlatırız. Keza cevap olarak Hz. Peygamberin (a.s.) “sağ elinden yardım iste”, yani yaz tavsiyesinin iyi anlaşılması gerektiğini söyleriz.
Yazmaya devam etmekle çok geçmeden kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geldiğimizi göreceğiz. Böylece yazdığımız ve aşina olup ezberlediğimiz kelimeler Kur'an'ın neresinde karşımıza çıkarsa çıksın hiç zorlanmadan anlam vermeye başlayacağız.
Burada şunu da söylemeliyim. Meşguliyeti fazla olan kimseler açıklama kısmında yer alan bilgileriana cümlelerin altını çizerekçalışabilirler. Bu şekilde daha sonra ayetleri tekrar çalışmak istediklerinde yalnızca altı çizili yerlere bakmaları onların ana konuyu hatırlamaları bakımından yardımcı olur.
Daha iyi bilenler veya bir öğretmen etrafında oluşacak çalışma grupları içinde karşılıklı sorarak kelime ve irab (dilbilgisi tahlili) çalışması yapmanın faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu arada grup üyeleri, bizim kitabın hacminin artmaması bakımından, eserimizde yer veremediğimiz diğer tefsirlerden de yararlanarak, hazırlanabilirler ve böylece ayetleri müzakere edebilirler. Bu çalışmalar ışığında okuyucular her geçen gün Kur'an'a vukufiyet yolundaki çalışmalarında aldıkları mesafeyi görmenin zevkini ve neşesini yaşayacaklardır. Haftada bir ya da iki gün toplanmayla hazırladığımız her bir kitabımız altı ay kadar bir sürede bitirilebilir. Bu süreyi kısaltmak ise okuycularımızın kendi çabalarına bağlıdır.
Yaklaşık olarak 10 cilt civarında planladığımız ve önemli bir bölümü şu anda bilgisayarımıza kayıtlı bulunan bu külliyatın diğer ciltleri yakında Allah'ın inayeti ve sizlerin dualarıyla inşaallah sırayla yayınlanacaktır.
Sözlerime son verirken senelerce haftanın üç günü birlikte sözlük ile Kur'an çalışması yaptığımız değerli arkadaşım Ender Kızılkaya'ya canı gönülden teşekkürler… Sözlük kısmında yer alan kelimeleri, gramer özeti ve i'rab kısmını bilgisayara aktarmada yardımı geçen sevgili kardeşim Arzu Atalay'a, Şerife Kurtul Eti ve Sevde Çopur'a, Aliye Özuludağ'a da gönül dolusu sevgiler.. Rabbim onları Cennet hatunu kılsın ve yüreklerindeki Allah sevgisi her geçen gün artsın..
Beni bu çalışma için teşvik eden, bu konuda manevi desteklerini esirgemeyen arkadaşlarım ve öğrencilerime de teşekkür etmeliyim. Allah bu eserin ortaya çıkması konusunda emeği, sabrı, desteği geçen herkesten razı olsun…
Stok Kodu:9786059836753Boyut:20*29Sayfa Sayısı:540Kapak Türü:Ciltli Sert KapakKağıt Türü:1. HamurDili:Türkçe - Arapça
- Taksit Seçenekleri
- Kuveyt TürkTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim600,00600,002318,00636,003216,00648,006110,00660,00978,67708,001072,00720,001167,09738,001262,50750,00
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.