Taberi Tefsiri - Kuranı Kerim Tefsiri Tercümesi 6 Ciltتاريخ الطبري (تاريخ الأمم والملوك) 1/6 مع الفهارس
تاريخ الطبري (تاريخ الأمم والملوك) 1/6 مع الفهارس
Taberi Tefsiri -Kuranı Kerim Tefsiri Tercümesi 6 Cilt
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı" alak" dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
MÜFESSİRLERİN İMAMI
İBN CERİR ET TABERİ
Ebu Cafer Muhammed b. Yezid b. Galib et-Taberi hicri 224 (miladi 839) yılında Taberistan’ın Amul şehrinde doğdu. 7 yaşında Kur'an-ı Kerim’i ezberledi. 12 yaşında iken
ilim tahsili için yaşadığı şehirden ayrıldı. Mısır, Şam ve Irak'da zamanın büyük alimlerinden dersler aldı. Sonunda Bağdat’a yerleşmeye karar verdi ve hicri 310 (miladi
923) senesinde vefat edinceye kadar orada yaşadı.
Genç yaşlardan itibaren hadis toplamaya ve ezberlemeye başlayan Taberi hadis ilminden derinleşerek muhaddisler arasına girmiş, daha sonra telif ettiği “Camiu’l-
Beyan fi Tefsiri’l -Kur’an” adlı tefsirinde bu çalışmalardan geniş ölçüde yararlanmıştır. İmam Taberi, çağının en büyük alimlerinin başında gelmektedir. Tefsir, tarih,
fıkıh ve kıraet ilimlerinden otorite olan bu büyük bilgin, aynı zamanda şiir, lügat, sarf, nahiv, ahlak, matematik ve tıp konularıyla da ilgilenmiştir. Kırk yıl boyunca günde
kırık varak (sayfa) yazı telif ettiği rivayet edilen Taberi’nin meşhur tefsiri dışındaki başlıca eserleri şunlardır:
1- Tahiru’l-Umemi Ve’l-Muluk
2- Kitabu’l-Kıraet
3- EI-Adedu Ve’t-Tenzil
4- İhtilafu’l-Ulema
5- Tarihu'r- Rical min es-SAHABETİ Ve't-Tabiin
6- Ahkamu Şerai’ el-lslam
7- Et-Tabassurfi Usuli’ d-Din
Ancak bu eserlerin çoğu zaman içerisinde kaybolup gitmiş, İmam Taberi’den günümüze kadar, yalnız tefsir ve tarih alanında telif ettiği iki eseri ulaşabilmiştir.
İmam Taberi Tefsir ve tarih ilimlerinin babası olarak kabul edilir. Zira, bu alanda, emsalsiz iki eser vererek kendisinden sonraki alemlere yol göstermiştir. "Camiu’l
Beyan" isimli tefsiri daha sonra yaşayan müfessirler tarafından da benimsenmiş ve özellikle İbn Kesir “Tefsıru’l Kur’ani’l-Azim" isimli tefsirinde, Taberi’den geniş ölçüde
yararlanmıştır. İmam Taberi’nin tefsiri her ne kadar hadis ve nakillere dayalı bir rivayet tefsiri ise de, zaman zaman dirayet tefsirine de yer vermektedir.
Taberi’nin tefsiri günümüze kadar ulaşmış en eski tefsir olduğu gibi, uslüb ve teknik bakımından da en değerlisidir. İmam Nevevi bu tefsir için:”Taberi Tefsirinin bir benzeri
daha tasnif edilmemiştir. Bu hususta ümmetin ittifakı vardır” der. Celaleddin es- Suyuti ise "El-İtkan" adlı meşhur eserinde:” Taberi Tefsiri, tefsirlerin en celili ve en
azimidir. Kendi vadisinde diğer tefsirlere üstünlüğü vardır” demektedir. Ebu Hamid el-Esfereyanı de bu tefsir için şunları söylemektedir:"Bir kimse İbn Cerir Tefsiri’ni
elde edebilmek için Çin’e gitsek değer."
Rivayete göre Taberi tefsirini yazmadan önce, üç yıl boyunca istihareye yatarak Allah Teala'dan kendisine yardım etmesini dilemiş ve buna mazhar olmuştur. Taberi
Tefsiri’nin başlıca özellikleri şunlardır:
1- Tefsire başlamadan önce, bu ayetlerin te’vili ile ilgili görüşleri açıklar, sonra ayetleri tefsir ederek, bu ayetler hakkında Sahabe ve Tabiin'den varid olan nakilleri, kendi
senedi ile zikreder.
2- Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder.
3- Yalnız rivayetleri nakletmekle yetinmez, bu rivayetler arasındaki tercihini de ortaya koyar.
4- Ayetlerin delalet ettiği hükümleri çıkararak, bu konudaki delillerle birlikte, tercihini belirtir.
5- Lüzum gördüğü yerlerde ayetlerin i’rabını yapar.
6- Ümmetin icma ettiği konulara önem verir ve tercihlerinde icmaa ağırlık kazandırır.
7- Fıkhı hükümlere geniş yer verir.
8- Ayetlerin açıklanmasında, akaid ve kelam ile ilgili bazı konulara da yer verir.
9-Gramer bakımından, eski Arap şiirinden zaman zaman örnekler vererek, delil olarak kullanır.
10-Faydasız bilgiler ve gereksiz yorumlardan kaçınır.
"Ölüm o zatı alarak yalnız bir insana kıymadı;
Din namına dikilmiş bir ilim sütununu devirdi.
Zaman onunla ahlak yönünden arınırken,
Şimdi safiyetini kaybedip bulandı.
Hayır, o günleri ilim ve marifet için ışık, takva içinde birer
Mihrab teşkil eden parlak zamanlar idi" demektedir.
Allah Teala, O’na ve İslam'a hizmeti geçen bütün ilim ehline gani gani rahmet eylesin. Bizlere de onların geride bırakmış oldukları ilim hâzinelerinden yararlanması nasip ve müyesser eylesin. Amin
GİRİŞ
Alemlerin Rabbine hamdolsun. Rasullerin en şereflisi, Efendimiz Muhammed (s.a.v)e, onun aline ve ashabına, kıyamete dek ona güzelce tabi olanlara salatu selam
olsun.
İmam İbn Cerir et-Taberi' nin tefsiri; ilim hâzinelerinin en kıymetlilerinden biri olarak kabul edilir. Hiçbir ümmetin yapamadığı ilimi ve dini hizmetlerde bulunan selef-i
salihin’in ve emsalsiz alimlerimizin eserlerinden paha biçilmez bir incidir. O alimlerimiz ki, Mukaddes Kitabımıza hizmet uğruna sarfettikleri çabanın onda birini diğer
ümmetlerden hiç biri gösterememişlerdir.
Tefsirciler arasında bir sıralama yapılacak olursa, Merhum İmam Taberi sadaret merkezine, yani baş köşeye geçer. Yüksek bir otorite, parlak bir muhakkik ve İslamın
bayrak şahsiyetlerinden biri olarak o makamı işgal eder. İlimde tartışmasız bir önder, eski-yeni bütün büyük alimler için bir üstad olarak ilim tahtına oturur.
Onun gibi bilgili, onun gibi zeki, onun gibi sarih bir kimseyi; zamanın cömertlik edip göstermesi artık nadirattan olmuştur.
Meşhur tefsir kitapları sıraya konduğunda “Taberi Tefsiri" bunların başında gelir. Çünkü bu tefsirde, diğerlerinde çok az rastlanan meziyetler vardır. Öyle ki; hüccet
durumunda bulunan müellifine ‘Tefsircilerin İmamı” ünvanını vermek hak olmuştur. Merhum İmam Şafii'nin; “Fıkıhçılar, fıkıh bakımından İmam Ebu Hanife’nin
çocukları durumundadır”, dediği gibi bizde sonsuz bilgiden ve gönül rahatlığı içinde deriz: “ Tefsirciler, tefsir hususunda İmam İbn-i Cerir et-Taberi’nin çocukları
durumundadırlar”. Allah onun ruhunu mukaddes kılsın.
Değerli okuyucu! Sana sunduğumuz şu “ Muhtasar Taberi Tefsiri", İmam Taberi’nin tefsirinin bizzat kendisidir. Hatta tek kelimeyle onun sözleri ve ifadeleridir
diyebiliriz. Ancak bu ifadeler, onun büyük tefsirinin sayfaları arasına, çiçeklerin ve güllerin bahçelere serilişi gibi serpilmişlerdir. Kendiliğimizden yeni bir şey ortaya
koyup ta İmam Taberi'ye nispet etmedik: Sadece tefsirini özetledik. Bu özeti de onun kapsamlı ve geniş tefsirinden çıkarıp dikkatli ve sağlam şekilde size aktardık. Öyle
ki; cümleler arasında bağlantı kurabilmek için gerektiğinde bir harf yada bir kelime ilave etmek veya manası kapalı bir kelimeyi açıp ve anlaşılması kolay bir kelimeyle
değiştirmekten, düzeltme ve redaksiyon uslubunun gerektirdiği diğer bazı bazı tasarruflarda bulunmaktan başka bir şey yapmadık. Şeyh Taberi’nin kelimelerinden
ayırd edebilmesi için bazı gerekli dipnotları sayfaların altına aldık. Bunu da işimizin daha sağlam ve daha dikkatlice olması ve çalışmamızın güzel ve muhkem
olduğundan emin olabilmeniz için yaptık.
Şeyh Taberi’nin Kur’an-ı Kerim’i tefsirde kendine has bir yöntemi vardır. Önce kelimenin lügat manasını anlatır. Kelimenin o manada kullanıldığını ispatlamak için
delil olarak şiirler ve ardından hadis ve haberler nakleder. Bu araya ayeti kerimenin kendisinin takdir ettiği manalarını anlatır. Bazı zayıf kavilleri hüccet ve bürhan ile
çürütür. Bu kadar uğraşmadan sonra döner ve lafzı geniş, manası açık olan düz bir üslupla ayetin manasını açıklar.
Şeyh Taberi’ nin üslubunu bilmeyen kimse, bu “ Muhtasar “ ın “ Taberi Tefsiri” olmadığını, aksine bunun çağın ruhuna uygun yeni bir tefsir olduğunu; şöhret ve revaç
bulması için İmam Taberi’ye nispet edildiğini zanneder. Oysa bu, hakikatte Şeyh Taberi’nin bizzat kendisinin ifadeleridir. Biz bunları özetleyip, kolayca müracaat
edilsin diye tertip ettik ve düzene soktuk. Bunu , diğer tefsirde çok az bulunan kıymetli incilerden ve nefis hâzinelerden yararlanılması için böyle yaptık.
Kardeşim, dostum, parlak yıldız, faziletli alim ve İmam Muhammed bin Suud'un Camiat’ül -İslamiyye profesörlerinden Dr. Salih Ahmet Rıza’ya, bu büyük kıymetli
çalışmada bana yardımcı olması için öneride bulundum. Beni kendisine müteşekkir kılarak lütfedip önerimi kabul etti. Aramızda iş bölümü yaptık: Ben Kur'an-ı
Kerim’in başı olan Bakara Suresinden başlayıp İsra Suresinin sonuna kadar olan kısım üzerinde çalıştım. Değerli kardeşim ise Kehf Suresinden başlayarak Nas
Suresinin sonuna kadar olan kısım üzerinde çalıştı. Bu muhtasar, gayet dikkatli ve titiz bir çalışma sonunda ortaya çıktığında, fazilet sahibi Dr. Salih Rıza’nın (Allah onu
korusun ) hazırlamış olduğu kısmı gözden geçirdim. Bazı yerlerine eklemeler, bazı yerlerinde kısaltmalar ve bazı yerlere de gerekli bazı ilmi dipnotlar koydum ki;
çalışmamız ulaşmasını istediğim ilmi seviyeye yükselsin. Eserde baştan sona üslup birliği ve düzen sağlasın. Her şeyin en mükemmelini yapmak sadece Allah’a cc
mahsustur.
Cenabı Allah’tan yolumuzu doğrultmasını, doğruluğu ve olgunluğu bize ilham etmesini, bu çalışmamızı sırf kendi rızası için yapılmış bir iş olarak kabul buyurmasını
dilerim. “Rabbimiz! Sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz sanadır".
Allah’ın salat ve selamı; kulu, elçisi, Rasüllerin önderi ve Efendimiz (sav)’ e O’nun bütün al ve ashabı üzerine olsun. Dualarımızın sonu: Alemlerin Rabbi olan Allah'a
hamdolsun. Rabbinin Affına Muhtaç
Muhammed Ali es -Sabuni
- Açıklama
تاريخ الطبري (تاريخ الأمم والملوك) 1/6 مع الفهارس
Taberi Tefsiri -Kuranı Kerim Tefsiri Tercümesi 6 Cilt
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı" alak" dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
MÜFESSİRLERİN İMAMI
İBN CERİR ET TABERİEbu Cafer Muhammed b. Yezid b. Galib et-Taberi hicri 224 (miladi 839) yılında Taberistan’ın Amul şehrinde doğdu. 7 yaşında Kur'an-ı Kerim’i ezberledi. 12 yaşında iken
ilim tahsili için yaşadığı şehirden ayrıldı. Mısır, Şam ve Irak'da zamanın büyük alimlerinden dersler aldı. Sonunda Bağdat’a yerleşmeye karar verdi ve hicri 310 (miladi
923) senesinde vefat edinceye kadar orada yaşadı.Genç yaşlardan itibaren hadis toplamaya ve ezberlemeye başlayan Taberi hadis ilminden derinleşerek muhaddisler arasına girmiş, daha sonra telif ettiği “Camiu’l-
Beyan fi Tefsiri’l -Kur’an” adlı tefsirinde bu çalışmalardan geniş ölçüde yararlanmıştır. İmam Taberi, çağının en büyük alimlerinin başında gelmektedir. Tefsir, tarih,
fıkıh ve kıraet ilimlerinden otorite olan bu büyük bilgin, aynı zamanda şiir, lügat, sarf, nahiv, ahlak, matematik ve tıp konularıyla da ilgilenmiştir. Kırk yıl boyunca günde
kırık varak (sayfa) yazı telif ettiği rivayet edilen Taberi’nin meşhur tefsiri dışındaki başlıca eserleri şunlardır:1- Tahiru’l-Umemi Ve’l-Muluk
2- Kitabu’l-Kıraet
3- EI-Adedu Ve’t-Tenzil
4- İhtilafu’l-Ulema
5- Tarihu'r- Rical min es-SAHABETİ Ve't-Tabiin
6- Ahkamu Şerai’ el-lslam
7- Et-Tabassurfi Usuli’ d-Din
Ancak bu eserlerin çoğu zaman içerisinde kaybolup gitmiş, İmam Taberi’den günümüze kadar, yalnız tefsir ve tarih alanında telif ettiği iki eseri ulaşabilmiştir.
İmam Taberi Tefsir ve tarih ilimlerinin babası olarak kabul edilir. Zira, bu alanda, emsalsiz iki eser vererek kendisinden sonraki alemlere yol göstermiştir. "Camiu’l
Beyan" isimli tefsiri daha sonra yaşayan müfessirler tarafından da benimsenmiş ve özellikle İbn Kesir “Tefsıru’l Kur’ani’l-Azim" isimli tefsirinde, Taberi’den geniş ölçüde
yararlanmıştır. İmam Taberi’nin tefsiri her ne kadar hadis ve nakillere dayalı bir rivayet tefsiri ise de, zaman zaman dirayet tefsirine de yer vermektedir.Taberi’nin tefsiri günümüze kadar ulaşmış en eski tefsir olduğu gibi, uslüb ve teknik bakımından da en değerlisidir. İmam Nevevi bu tefsir için:”Taberi Tefsirinin bir benzeri
daha tasnif edilmemiştir. Bu hususta ümmetin ittifakı vardır” der. Celaleddin es- Suyuti ise "El-İtkan" adlı meşhur eserinde:” Taberi Tefsiri, tefsirlerin en celili ve en
azimidir. Kendi vadisinde diğer tefsirlere üstünlüğü vardır” demektedir. Ebu Hamid el-Esfereyanı de bu tefsir için şunları söylemektedir:"Bir kimse İbn Cerir Tefsiri’ni
elde edebilmek için Çin’e gitsek değer."Rivayete göre Taberi tefsirini yazmadan önce, üç yıl boyunca istihareye yatarak Allah Teala'dan kendisine yardım etmesini dilemiş ve buna mazhar olmuştur. Taberi
Tefsiri’nin başlıca özellikleri şunlardır:1- Tefsire başlamadan önce, bu ayetlerin te’vili ile ilgili görüşleri açıklar, sonra ayetleri tefsir ederek, bu ayetler hakkında Sahabe ve Tabiin'den varid olan nakilleri, kendi
senedi ile zikreder.2- Bir ayet hakkında birden fazla görüş bulunması halinde, bütün bu görüşleri delilleriyle beraber zikreder.
3- Yalnız rivayetleri nakletmekle yetinmez, bu rivayetler arasındaki tercihini de ortaya koyar.
4- Ayetlerin delalet ettiği hükümleri çıkararak, bu konudaki delillerle birlikte, tercihini belirtir.
5- Lüzum gördüğü yerlerde ayetlerin i’rabını yapar.
6- Ümmetin icma ettiği konulara önem verir ve tercihlerinde icmaa ağırlık kazandırır.
7- Fıkhı hükümlere geniş yer verir.
8- Ayetlerin açıklanmasında, akaid ve kelam ile ilgili bazı konulara da yer verir.
9-Gramer bakımından, eski Arap şiirinden zaman zaman örnekler vererek, delil olarak kullanır.
10-Faydasız bilgiler ve gereksiz yorumlardan kaçınır.
"Ölüm o zatı alarak yalnız bir insana kıymadı;
Din namına dikilmiş bir ilim sütununu devirdi.
Zaman onunla ahlak yönünden arınırken,
Şimdi safiyetini kaybedip bulandı.
Hayır, o günleri ilim ve marifet için ışık, takva içinde birer
Mihrab teşkil eden parlak zamanlar idi" demektedir.Allah Teala, O’na ve İslam'a hizmeti geçen bütün ilim ehline gani gani rahmet eylesin. Bizlere de onların geride bırakmış oldukları ilim hâzinelerinden yararlanması nasip ve müyesser eylesin. Amin
GİRİŞ
Alemlerin Rabbine hamdolsun. Rasullerin en şereflisi, Efendimiz Muhammed (s.a.v)e, onun aline ve ashabına, kıyamete dek ona güzelce tabi olanlara salatu selam
olsun.İmam İbn Cerir et-Taberi' nin tefsiri; ilim hâzinelerinin en kıymetlilerinden biri olarak kabul edilir. Hiçbir ümmetin yapamadığı ilimi ve dini hizmetlerde bulunan selef-i
salihin’in ve emsalsiz alimlerimizin eserlerinden paha biçilmez bir incidir. O alimlerimiz ki, Mukaddes Kitabımıza hizmet uğruna sarfettikleri çabanın onda birini diğer
ümmetlerden hiç biri gösterememişlerdir.Tefsirciler arasında bir sıralama yapılacak olursa, Merhum İmam Taberi sadaret merkezine, yani baş köşeye geçer. Yüksek bir otorite, parlak bir muhakkik ve İslamın
bayrak şahsiyetlerinden biri olarak o makamı işgal eder. İlimde tartışmasız bir önder, eski-yeni bütün büyük alimler için bir üstad olarak ilim tahtına oturur.Onun gibi bilgili, onun gibi zeki, onun gibi sarih bir kimseyi; zamanın cömertlik edip göstermesi artık nadirattan olmuştur.
Meşhur tefsir kitapları sıraya konduğunda “Taberi Tefsiri" bunların başında gelir. Çünkü bu tefsirde, diğerlerinde çok az rastlanan meziyetler vardır. Öyle ki; hüccet
durumunda bulunan müellifine ‘Tefsircilerin İmamı” ünvanını vermek hak olmuştur. Merhum İmam Şafii'nin; “Fıkıhçılar, fıkıh bakımından İmam Ebu Hanife’nin
çocukları durumundadır”, dediği gibi bizde sonsuz bilgiden ve gönül rahatlığı içinde deriz: “ Tefsirciler, tefsir hususunda İmam İbn-i Cerir et-Taberi’nin çocukları
durumundadırlar”. Allah onun ruhunu mukaddes kılsın.Değerli okuyucu! Sana sunduğumuz şu “ Muhtasar Taberi Tefsiri", İmam Taberi’nin tefsirinin bizzat kendisidir. Hatta tek kelimeyle onun sözleri ve ifadeleridir
diyebiliriz. Ancak bu ifadeler, onun büyük tefsirinin sayfaları arasına, çiçeklerin ve güllerin bahçelere serilişi gibi serpilmişlerdir. Kendiliğimizden yeni bir şey ortaya
koyup ta İmam Taberi'ye nispet etmedik: Sadece tefsirini özetledik. Bu özeti de onun kapsamlı ve geniş tefsirinden çıkarıp dikkatli ve sağlam şekilde size aktardık. Öyle
ki; cümleler arasında bağlantı kurabilmek için gerektiğinde bir harf yada bir kelime ilave etmek veya manası kapalı bir kelimeyi açıp ve anlaşılması kolay bir kelimeyle
değiştirmekten, düzeltme ve redaksiyon uslubunun gerektirdiği diğer bazı bazı tasarruflarda bulunmaktan başka bir şey yapmadık. Şeyh Taberi’nin kelimelerinden
ayırd edebilmesi için bazı gerekli dipnotları sayfaların altına aldık. Bunu da işimizin daha sağlam ve daha dikkatlice olması ve çalışmamızın güzel ve muhkem
olduğundan emin olabilmeniz için yaptık.Şeyh Taberi’nin Kur’an-ı Kerim’i tefsirde kendine has bir yöntemi vardır. Önce kelimenin lügat manasını anlatır. Kelimenin o manada kullanıldığını ispatlamak için
delil olarak şiirler ve ardından hadis ve haberler nakleder. Bu araya ayeti kerimenin kendisinin takdir ettiği manalarını anlatır. Bazı zayıf kavilleri hüccet ve bürhan ile
çürütür. Bu kadar uğraşmadan sonra döner ve lafzı geniş, manası açık olan düz bir üslupla ayetin manasını açıklar.Şeyh Taberi’ nin üslubunu bilmeyen kimse, bu “ Muhtasar “ ın “ Taberi Tefsiri” olmadığını, aksine bunun çağın ruhuna uygun yeni bir tefsir olduğunu; şöhret ve revaç
bulması için İmam Taberi’ye nispet edildiğini zanneder. Oysa bu, hakikatte Şeyh Taberi’nin bizzat kendisinin ifadeleridir. Biz bunları özetleyip, kolayca müracaat
edilsin diye tertip ettik ve düzene soktuk. Bunu , diğer tefsirde çok az bulunan kıymetli incilerden ve nefis hâzinelerden yararlanılması için böyle yaptık.Kardeşim, dostum, parlak yıldız, faziletli alim ve İmam Muhammed bin Suud'un Camiat’ül -İslamiyye profesörlerinden Dr. Salih Ahmet Rıza’ya, bu büyük kıymetli
çalışmada bana yardımcı olması için öneride bulundum. Beni kendisine müteşekkir kılarak lütfedip önerimi kabul etti. Aramızda iş bölümü yaptık: Ben Kur'an-ı
Kerim’in başı olan Bakara Suresinden başlayıp İsra Suresinin sonuna kadar olan kısım üzerinde çalıştım. Değerli kardeşim ise Kehf Suresinden başlayarak Nas
Suresinin sonuna kadar olan kısım üzerinde çalıştı. Bu muhtasar, gayet dikkatli ve titiz bir çalışma sonunda ortaya çıktığında, fazilet sahibi Dr. Salih Rıza’nın (Allah onu
korusun ) hazırlamış olduğu kısmı gözden geçirdim. Bazı yerlerine eklemeler, bazı yerlerinde kısaltmalar ve bazı yerlere de gerekli bazı ilmi dipnotlar koydum ki;
çalışmamız ulaşmasını istediğim ilmi seviyeye yükselsin. Eserde baştan sona üslup birliği ve düzen sağlasın. Her şeyin en mükemmelini yapmak sadece Allah’a cc
mahsustur.Cenabı Allah’tan yolumuzu doğrultmasını, doğruluğu ve olgunluğu bize ilham etmesini, bu çalışmamızı sırf kendi rızası için yapılmış bir iş olarak kabul buyurmasını
dilerim. “Rabbimiz! Sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz sanadır".Allah’ın salat ve selamı; kulu, elçisi, Rasüllerin önderi ve Efendimiz (sav)’ e O’nun bütün al ve ashabı üzerine olsun. Dualarımızın sonu: Alemlerin Rabbi olan Allah'a
hamdolsun. Rabbinin Affına MuhtaçMuhammed Ali es -Sabuni
Stok Kodu:9786057625007Boyut:17*24Çeviren:Mehmet KeskinKapak Türü:Ciltli Sert KapakKağıt Türü:Şamua KağıtDili:Türkçe - ArapçaOrijinal Adı:تاريخ الطبري
- Taksit Seçenekleri
- Kuveyt TürkTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim1.850,001.850,002980,501.961,003666,001.998,006339,172.035,009242,562.183,0010222,002.220,0011206,862.275,5012192,712.312,50
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.